İki yaşında çocuklar anüsleri dışarı sarkmış şekilde midelerinin üzerinde emekliyorlardı. | Open Subtitles | أطفال بعمر سنتين يزحفون بفتحة شرج متدلية |
İki yaşında bir kızı var, onu arkasında bırakacağını hiç sanmam. | Open Subtitles | لديها طفلة بعمر سنتين لا أتخيلها تتركها خلفها |
İki yaşında bir çocuk aldım. | Open Subtitles | Uh، نظرة، أنا تَواً أَخذتُ فيه a ولد بعمر سنتين. |
Onu, iki yaşındayken çalışırken görmüştüm. O zamandan beri takip ederim. | Open Subtitles | أتابعه منذ أن رأيته مرة عندما كان بعمر سنتين |
Bak, Lucy iki yaşındayken.. | Open Subtitles | إسمع عندما كانت لوسي بعمر سنتين |
"Ve bazıları sadece iki yaşında." dedi. | Open Subtitles | وبعضهم بعمر سنتين |
Daha iki yaşında. | Open Subtitles | لا - فقط طفل بعمر سنتين |