Tanrı'yı yüreğinizde taşırsanız elleriniz Tanrı'nın işini yapar. | Open Subtitles | وإذا حملت الرب في قلبك، يديك ستقوم بعمل الرب |
Ben ve bu katır, Tanrı'nın işini yapıyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، أنا وهذه البغلة هنا نقوم بعمل الرب |
Sözüm ona Tanrı'nın işini yapmak için. | Open Subtitles | اعتقاداً منهم ليقوموا بعمل الرب. |
Biz Tanrı'nın hizmetindeyiz. | Open Subtitles | نحن نقوم بعمل الرب. |
Jack'le birlikte Tanrı'nın hizmetindeyiz, bebeğim. | Open Subtitles | (جاك)و أنا نقوم بعمل الرب يا عزيزتي |
Bu kutsal günde burada durmuş Tanrının işini yapıyor vicdanlarınıza sesleniyor. | Open Subtitles | كانت واقفه تقوم بعمل الرب في يوم العطله تنادي ضمائركم |
Ben Tanrı'nın ülkesinde, Tanrı'nın işini yapıyorum. | Open Subtitles | انا في بلاد الرب واقوم بعمل الرب |
Bu insanlar, düşük gelirli insanlar için Tanrı'nın işini yapıyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} هؤلاء الأشخاص يقومون بعمل الرب لصالح مجتمعات داخل المدينة. |
Tanrı'nın işini yapan cerrahlara asistanlık ediyorum. | Open Subtitles | أنا مساعدة جراحين يقومون بعمل الرب |
Ama burada Tanrı'nın işini yapıyorum, evet! | Open Subtitles | أنني كنت أقوم بعمل الرب |
Sen Tanrı'nın işini yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك تقوم بعمل الرب |
Şu anda Tanrı'nın işini yürüttüğünü sanıyor. | Open Subtitles | و الآن يظن أنه يقوم بعمل الرب |
#Tanrı'nın işini yapmaktan korkmam | Open Subtitles | "{\fs20\pos(190،230)}"لست خائفاً الآن بالقيام بعمل الرب |
Şunun parlaklığına bir bak! Cece. Bu spor sutyeni şu an Tanrı'nın işini yapıyor vallahi. | Open Subtitles | إنظروا إلى لمعانها ، (سيسي) تقوم الصدرية الرياضية بعمل الرب الأن |
Ben Tanrı'nın işini yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بعمل الرب |
Tanrı'nın işini yapmak için seçildin. | Open Subtitles | تم اختيارك للقيام بعمل الرب. |
Sadece Tanrının işini yapıyorlar. | Open Subtitles | - انهم يقومان بعمل الرب. |