"بعيدٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzakta
        
    Karadan binlerce kilometre uzakta Güney Okyanusu'nda buzlu suya doğru battığınızı bir hayal edin. TED تخيل أنه وحيدٌ في المحيط الجنوبي محبوسٌ بين مياه متجمدة ، بعيدٌ عن اليابسة آلالاف الأميال.
    Oğlumla, birçok kere neden evden hep uzakta olduğumu izah etmek için konuşmuştum. Open Subtitles لقد حاولت في العديد من المرات أن أشرح لإبني, لما انا دائماً بعيدٌ عن البيت
    Sahilin hemen yukarısında herkesten uzakta bir yer. Burada kamp yapabiliriz. Open Subtitles ‫إنه على الساحل، بعيدٌ عن الجميع، بإمكاننا ‫التخييم هُناك
    Ve bu gezegen çok uzakta buradaki azıcık ısıyı hissedebilmek için. Open Subtitles وهذا الكوكب بعيدٌ للغاية ليتأثر بالحرارة الخفيفة
    Güneş'ten yeterince uzakta bulunuyor. Yeterince soğuk. Open Subtitles ،إنه بعيدٌ للغاية عن الشمس إنه باردٌ للغاية
    Çok şükür ki, en yakın nötron yıldızı bizi tehdit edemeyecek kadar çok uzakta. Open Subtitles بفضل الله، أقرب نجمٍ مغناطيسي بعيدٌ للغاية على أن يهدّدنا
    Çok uzakta. Sen etraftan dolan, ben seni korurum. Open Subtitles إنه بعيدٌ للغاية التفّي من حولهم وسأقوم بتغطيتك
    Onu daha yeni geri getirdik ama şimdi hiç olmadığı kadar uzakta. Open Subtitles ما أقصده أننا قمنا بإستعادته و لكنه بعيدٌ عنا أكثر من أي وقتٍ مضى.
    Sahilin hemen yukarısında herkesten uzakta bir yer. Burada kamp yapabiliriz. - Evet. Open Subtitles ‫إنه على الساحل، بعيدٌ عن الجميع، بإمكاننا ‫التخييم هُناك
    Nine ya! Mabedimizin tanrısının vücudu niye bu kadar uzakta? Open Subtitles جدّتي، لماذا جسدُ آلهة ضريحنا بعيدٌ إلى هذا الحدّ؟
    Bilgisayarım çok uzakta. Open Subtitles لا أقدِر على هذا، جهاز الكُمبيوتر الخاصِ بي بعيدٌ جداً
    - Sokak! - Çok uzakta. Open Subtitles لنذهب إلى الشارع إنه بعيدٌ جدًا.
    Sarhoş değilim! Annesinden çok uzakta. Open Subtitles .أنا لستُ ثملة , أنّهُ بعيدٌ جدّاً
    Peki orası arabasını bulduğumuz yerden çok uzakta. Open Subtitles ...حسناً هذا بعيدٌ جداً من المكان الذي وجدنا فيهِ سيارتها
    Hayır, çok uzakta kaldı onlar. Burada olmak için bir nedeni olamaz. Open Subtitles -كلّا، ذلك بعيدٌ جدًّا، ما من سببٍ يجعله يأتي إلى هنا .
    Mesuliyetlerinden uzakta olma ihtiyacını. Open Subtitles لكي تشعر بأنك بعيدٌ عن مسئولياتك.
    - Oldukça uzakta yaşıyorsunuz, duymamışsınızdır. Open Subtitles إنّي - ،طبعاً، إنّ مسكنك بعيدٌ عن الهمهةِ هُنا - {\fnAdobe Arabic}.فلَمْ تسمع عن الأمر - .صحيح، فعلاً -
    - ...birkaç km uzakta. Open Subtitles ومكانُ إستئجارنا بعيدٌ من هنا لذلِكَـ
    Çok uzakta, evden çok uzakta... Open Subtitles * بعيدٌ للغاية، بعيدٌ للغاية عن موطني *
    Her şey uzakta, çok uzakta. Open Subtitles * كل شيءٍ بعيدٌ للغاية، بعيدٌ للغاية *

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more