9. sınıfta sana Sevgililer Günü kartı vermiştim ve onu herkesin önünde yırtmıştın. | Open Subtitles | لقد أعطيتك بطاقة خاصة بعيد الحب في السنة التاسعة لقد مزقتها أمام الجميع |
Sevgililer Günü'ndeki en büyük endişemizin o gün kimle çıkacağımız olduğu zamanları hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتذكرنَ عندما كان كل اهتمامنا، بعيد الحب هو مَنْ نقضي معه هذه الليلة؟ |
Sevgililer Günü için bu bluza ihtiyacım kalmadı. | Open Subtitles | حسنا , لن احتاج لارتداء ذلك القميص بعيد الحب |
sevgililer gününü unutmaya çalışan yalnız kadınların gittiği yerlere gideceğiz. | Open Subtitles | حيث تذهب النساء الوحيدات لينسوا كل ما يتعلق بعيد الحب |
Sevgililer gününe inanmıyorlarmış da bilmem ne... | Open Subtitles | بالحديث عن عدم إيمانهم بعيد الحب. |
Sevgilime sevgililer gününde yemek pişirtecek değilim ya. | Open Subtitles | بالطبع ,لا يمكنني ان اجعل سيدتي تطهو بعيد الحب |
Biliyorum "Büyük hediye yok dedik ama, fakat yine de Sevgililer Günü için bana birşeyler almanı ummuştum. | Open Subtitles | أعلم أننا اتفقنا ألا نحضر هدايا كبيرة لكن كنت أتمنى أن تحضر لي شيئاً بعيد الحب |
Yaklaşık 10 yıl önce tüm kasabayı derinden sarsmış olan... 10 Yıl Sonra ...Sevgililer Günü kutlamaları yaklaşıyor. | Open Subtitles | بعد مرور 10 سنوات من الاحتفال بعيد الحب بعد مرور 10 سنوات والتي شهدت في ذلك الوقيت سلسلة من جرائم القتل الوحشية |
Bana hala Sevgililer Günü için hazirladigimiz gizemli planlarimizdan bahsetmeyeceksin sanirim? | Open Subtitles | ماذا ؟ إذا، ألن تخبرني بشيء.. بخصوص خطتنا بعيد الحب السرية ؟ |
Barın birinde çalışıyor olacağım. Sevgililer Günü diskosu gibi bir şey. | Open Subtitles | حسنا أنا أشتغل في البار في ذلك الملهى المحلي الخاص بعيد الحب |
Canım, hepsi çok hoşuma gitti ama Sevgililer Günü'nde kazanmak diye bir şey olmaz. | Open Subtitles | عزيزتي ، يعجبني كل هذا لكنكِ لا يمكنك أن تفوزي بعيد الحب |
Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. | Open Subtitles | لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب |
Canım, hepsi çok hoşuma gitti ama Sevgililer Günü'nde kazanmak diye bir şey olmaz. | Open Subtitles | عزيزتي ، يعجبني كل هذا لكنكِ لا يمكنك أن تفوزي بعيد الحب |
İnsanlar Sevgililer Günü'nü çok uzun zamandan beri kutluyor. | Open Subtitles | لقد احتفل الناس بعيد الحب بالعديد من الدول |
Okuldaki en seksi parça benim ve Sevgililer Günü'nde tek başınayım. | Open Subtitles | أنا الأكثر إثارة بالمدرسة وها أنا بعيد الحب, عازبة |
Annecik ve babacığın Sevgililer Günü'nü kutlamak vakti mi geldi diyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين أنه حان الوقت للأم والأب ليحتفلوا بعيد الحب |
Yaşlanınca bile onunla sevgililer gününü kutlayacağım. | Open Subtitles | حتى بعد أن تكبر في السن سوف أستمر بالاحتفال معها بعيد الحب |
Bu yüzden yemek rezervasyonunu iptal ettim ve sevgililer gününü kutlamak için çok daha iyi bir yöntem buldum. | Open Subtitles | لذا، ألغيت حجز عشائنا وتوصلت الى طريقة افضل بكثير للأحتفال بعيد الحب |
Yapma, sevgililer gününü gerçekten umarsamiyorsun, degil mi? | Open Subtitles | بربك , انت لا تهتم بعيد الحب , أليس كذلك ؟ |
Sevgililer gününe özel harika bir kampanya varmış. | Open Subtitles | - لديهم طبقا مذهلا خاصا بعيد الحب |
Tarih gösteriyor ki eğer sevgililer gününde duygusal bir şey yaparsam sonu felaket oluyor. | Open Subtitles | علمتني الحياة أني حين ...أحتفل بعيد الحب بطريقة شاعرية فهو ينتهي بكارثة دائماً... |