"بعيد الحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sevgililer Günü
        
    • sevgililer gününü
        
    • Sevgililer gününe
        
    • sevgililer gününde
        
    9. sınıfta sana Sevgililer Günü kartı vermiştim ve onu herkesin önünde yırtmıştın. Open Subtitles لقد أعطيتك بطاقة خاصة بعيد الحب في السنة التاسعة لقد مزقتها أمام الجميع
    Sevgililer Günü'ndeki en büyük endişemizin o gün kimle çıkacağımız olduğu zamanları hatırlıyor musunuz? Open Subtitles أتذكرنَ عندما كان كل اهتمامنا، بعيد الحب هو مَنْ نقضي معه هذه الليلة؟
    Sevgililer Günü için bu bluza ihtiyacım kalmadı. Open Subtitles حسنا , لن احتاج لارتداء ذلك القميص بعيد الحب
    sevgililer gününü unutmaya çalışan yalnız kadınların gittiği yerlere gideceğiz. Open Subtitles حيث تذهب النساء الوحيدات لينسوا كل ما يتعلق بعيد الحب
    Sevgililer gününe inanmıyorlarmış da bilmem ne... Open Subtitles بالحديث عن عدم إيمانهم بعيد الحب.
    Sevgilime sevgililer gününde yemek pişirtecek değilim ya. Open Subtitles بالطبع ,لا يمكنني ان اجعل سيدتي تطهو بعيد الحب
    Biliyorum "Büyük hediye yok dedik ama, fakat yine de Sevgililer Günü için bana birşeyler almanı ummuştum. Open Subtitles أعلم أننا اتفقنا ألا نحضر هدايا كبيرة لكن كنت أتمنى أن تحضر لي شيئاً بعيد الحب
    Yaklaşık 10 yıl önce tüm kasabayı derinden sarsmış olan... 10 Yıl Sonra ...Sevgililer Günü kutlamaları yaklaşıyor. Open Subtitles بعد مرور 10 سنوات من الاحتفال بعيد الحب بعد مرور 10 سنوات والتي شهدت في ذلك الوقيت سلسلة من جرائم القتل الوحشية
    Bana hala Sevgililer Günü için hazirladigimiz gizemli planlarimizdan bahsetmeyeceksin sanirim? Open Subtitles ماذا ؟ إذا، ألن تخبرني بشيء.. بخصوص خطتنا بعيد الحب السرية ؟
    Barın birinde çalışıyor olacağım. Sevgililer Günü diskosu gibi bir şey. Open Subtitles حسنا أنا أشتغل في البار في ذلك الملهى المحلي الخاص بعيد الحب
    Canım, hepsi çok hoşuma gitti ama Sevgililer Günü'nde kazanmak diye bir şey olmaz. Open Subtitles عزيزتي ، يعجبني كل هذا لكنكِ لا يمكنك أن تفوزي بعيد الحب
    Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. Open Subtitles لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب
    Canım, hepsi çok hoşuma gitti ama Sevgililer Günü'nde kazanmak diye bir şey olmaz. Open Subtitles عزيزتي ، يعجبني كل هذا لكنكِ لا يمكنك أن تفوزي بعيد الحب
    İnsanlar Sevgililer Günü'nü çok uzun zamandan beri kutluyor. Open Subtitles لقد احتفل الناس بعيد الحب بالعديد من الدول
    Okuldaki en seksi parça benim ve Sevgililer Günü'nde tek başınayım. Open Subtitles أنا الأكثر إثارة بالمدرسة وها أنا بعيد الحب, عازبة
    Annecik ve babacığın Sevgililer Günü'nü kutlamak vakti mi geldi diyorsun? Open Subtitles هل تقولين أنه حان الوقت للأم والأب ليحتفلوا بعيد الحب
    Yaşlanınca bile onunla sevgililer gününü kutlayacağım. Open Subtitles حتى بعد أن تكبر في السن سوف أستمر بالاحتفال معها بعيد الحب
    Bu yüzden yemek rezervasyonunu iptal ettim ve sevgililer gününü kutlamak için çok daha iyi bir yöntem buldum. Open Subtitles لذا، ألغيت حجز عشائنا وتوصلت الى طريقة افضل بكثير للأحتفال بعيد الحب
    Yapma, sevgililer gününü gerçekten umarsamiyorsun, degil mi? Open Subtitles بربك , انت لا تهتم بعيد الحب , أليس كذلك ؟
    Sevgililer gününe özel harika bir kampanya varmış. Open Subtitles - لديهم طبقا مذهلا خاصا بعيد الحب
    Tarih gösteriyor ki eğer sevgililer gününde duygusal bir şey yaparsam sonu felaket oluyor. Open Subtitles علمتني الحياة أني حين ...أحتفل بعيد الحب بطريقة شاعرية فهو ينتهي بكارثة دائماً...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more