Nereye gideceğimizin önemi yok, Buradan uzakta olsun yeter. | Open Subtitles | لايهم أين سينتهي المكان بنا , طالما هو بعيد عن هنا |
Buradan uzakta, bizi kimsenin tanıyamayacağı bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكان بعيد عن هنا حيث لن يتعرف علينا أحد |
Kendisi heykeltıraş. Atölyesi buraya çok uzak değil. | Open Subtitles | نحّات، لديه استديو غير بعيد عن هنا |
Darken Rahl'ın buraya çok uzak olmayan bir yere asker yolladığını haber aldık. | Open Subtitles | "عرفنا من مخبر لنا ان "داركن رال يحشد قواته بمكان ليس بعيد عن هنا |
Buradan çok uzak bir yerde bir hayat sürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أنعم بحياةٍ في مكان آخر بعيد عن هنا... |
Buradan çok uzak bir yerde bir hayat sürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أنعم بحياةٍ في مكان آخر بعيد عن هنا... |
Zelena ve Arthur buradan uzak bir yere kaçmış olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ (زيلينا) و(آرثر) انسحبا إلى مكان بعيد عن هنا |
Pekala Joe. Iris'i buradan uzak bir yere götürmen gerekiyor. | Open Subtitles | (جو)، خذ (أيريس) لمكان بعيد عن هنا |
Evet ama orası buradan çok uzakta ve oraya varması biraz zahmetlidir. | Open Subtitles | نعم، لكنه بعيد عن هنا وليس من السهل الوصول إليه |
Bir depo benzinle ulaşılabilecek kadar yakın. | Open Subtitles | إنه ليس بعيد عن هنا إننا قريبين (دان) |
Ya da buranın yakınında. Ya da Buradan uzakta. | Open Subtitles | او بالقرب من هنا او بعيد عن هنا |
Buradan uzakta bir motel var ama güzel değil. | Open Subtitles | هناك نُزُل جيد ليس بعيد عن هنا. |
buraya çok uzak olmayan bir yerde büyüdüm. | Open Subtitles | تعلم، لقد كبرت غير بعيد عن هنا |
- Buradan çok uzak. | Open Subtitles | هذا بعيد عن هنا |
ve buradan çok uzakta yeni bir hayata başlamanı. | Open Subtitles | و تبدأ حياتك ثانيةً في مكان بعيد عن هنا |
Bir depo benzinle ulaşılabilecek kadar yakın. | Open Subtitles | إنه ليس بعيد عن هنا إننا قريبين (دان) |