Hıristiyan ve Musevi alimler Bağdat, Kahire ve diğer İslam başkentlerindeki araştırma merkezlerinin onur konuklarıydılar. | Open Subtitles | الباحثين المسيحيين و اليهود كانوا ضيوف شرف في معاهد أبحاث بغداد و القاهرة و العواصم الإسلامية الأخرى |
Bağdat'a ve Çandra'ya karşı ihanet suçu işledin. | Open Subtitles | أخرج من هنا, لقد ارتكبت خيانه " ضد كل من "بغداد" و "شاندرا |
9. ve 12. yüzyıllar arasında, Bağdat, Şam, Kahire ve Kurtuba'da bilimsel bilgide büyük bir sıçrama gerçekleşti. | Open Subtitles | حدثت قفزة علميّة عظيمة "في "بغداد" و "دمشق "و "القاهرة" و "قرطبة لذا أريد أن أكشف هذا التاريخ الدّفين |
Bağdat saatiyle bu gece saat 9'a kadar bir milyon dolara ihtiyacım var aksi takdirde beni gömülü olduğum bu tabutta ölüme terk edecekler. | Open Subtitles | إنهم يريدون مليون دولار في الثامنه مساءاً بتوقيت "بغداد" و إلا سأموت مدفوناً في هذا التابوت |
İmparatorluk güneyde Bağdat ve Kahire'ye kadar genişledi, | Open Subtitles | امتدّت الإمبراطورية جنوبًا "حتى "بغداد" و"القاهرة |
Demek istediğim çok şiddetli ortamlarda, Bağdat'ta ve İslamabad'ta çalıştım. | Open Subtitles | أعني أني عملت في بيئات شديدة في (بغداد) و(إسلام آباد) |
Mekke'ye, Bağdat'a ve Konstantin Şehrine kadar. | Open Subtitles | فى مكة و بغداد و قسطنطينية |
Felluce'de bayağı kalmış. Bağdat ve Babil'de görevliymiş. | Open Subtitles | أمضى كثيراً من الوقت بـ(الفلوجة) طاف (بغداد) و (بابل) |
Direkt Frankfurt'ta. Oradan da aynı yolla Bağdat'a gelmiş. | Open Subtitles | بإتجاه (فرانكفورت) ثم (بغداد) و عاد من نفس الطريق |
Bağdat'la Çandra arasında bir savaş! | Open Subtitles | " حرب بين " بغداد " و "شاندرا |