"بغرض" - Translation from Arabic to Turkish

    • amacıyla
        
    • amaçlı
        
    • içindi
        
    • amacı
        
    • etmek için
        
    • amaç
        
    • nesne
        
    • için mi
        
    Vahşilerin hırsızlık amacıyla yaptıkları bir saldırıdan başka bir şey olduğu sonucuna varmama neden olacak bir şey görmedim. Open Subtitles لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة
    Burada ders vermek amacıyla kestiğimiz kadavraların onun deneyleri için yeterince iyi olmadıklarını söyledi. Open Subtitles الأجساد التي نستخدمها للتشريح بغرض الشرح
    Benim görüşüme göre yüksek hidromorfon seviyeleri acıyı gidermek amaçlı kullanımdan ziyade eğlence amaçlı kullanımla daha çok uyusuyor. Open Subtitles أن المستويات المرتفعة للهايدرومورفون تتوافق بشكل اكثر مع الإستخدام بغرض المتعة أكثر منه للتخلص من الألم
    En iyi iki arkadaşımla yeniden... bir araya gelmek içindi. Open Subtitles الأمر كان بالحقيقة بغرض عودتي أنا وصديقيّ الصدوقين معًا.
    amacı yakalanmaları önlemek ya da geride kalanları yok etmek. Open Subtitles إما بغرض تفادي أن يُقبض عليهم أو للتخلص من البقايا
    Olayın failleri tarafından olayı örtbas etmek için öldürülmüş olabilir. Open Subtitles من المحتمل أن الذين قاموا بقتله ! بغرض إخفاء مسارهم
    Müvekkilimin çaldığını söylediğiniz para aslında iyi ve yüce bir amaç uğrunaydı. Open Subtitles و المال الذي ذكرت أنّ موكلتي كانت تسرقه من ، فقد كان بغرض نبيل.
    Hayatımda derinden kuşku duyduğum şeyler yaptım ama bilinçsiz bir adama yabancı nesne ile arkadan tecavüz mü? Open Subtitles اتعلمن, لقد قمت بالعديد من التراهات المشكوك بها بحياتي ولكن إغتصاب رجل غير واعي بغرض ما؟
    Bunun için mi yoksa sadece dikkatimi dağıtmak için mi? Open Subtitles أهذا كل ما في الأمر؟ أم أنه بغرض إلهائي؟
    Daha rahat anlaşılsın amacıyla şöyle diyelim, Rudy, eğer sigorta kapsamına alınsaydı, müvekkilimin ödeyecek olduğu 150-175.000 arasındaki miktar. Open Subtitles دعنا نقول بغرض وضع أوراقنا علي المائدة إذا كانت الشركة دفعت المطالبة
    Yani, seni alt etmesine izin vermek amacıyla oraya gittiğini ve daha sonra anahtar kartınla kaçtığını düşünüyorum. Open Subtitles .. لذا أعتقد أنك ذهبت هناك بغرض واضح وهو أن تتركه يتغلب عليك ثم يهرب ببطاقتك
    16 yaşındayken, eğlenme amacıyla Pentagon'un sunucusunu çökertmiş. Open Subtitles فقد اخترقَ شبكة وزارة الدفاع بسنّ السادسة عشر فقط بغرض المتعة
    Bakın ne diyeceğim Avukat Bey. Müvekkiliniz fuhuş yapmak amacıyla kendine müşteri aradığı için tutuklandı. Open Subtitles سأخبرك شيئاً , أيُّها المحامِ , موكلتك تم إلقاء القبض عليها للتسكع بغرض الدعارة.
    Eğlence kullanımı amaçlı, başkası arıyormuş gibi göstermek illegal bir şey değil. Open Subtitles يبدو كأنه قانوني كلياً إنتحال هوية متصلاً آخر إذا كانت بغرض التسلية فقط
    Yasa, büyük monopolleşmiş piyasalardaki kişilerin birden fazla işe sahip olmasını kısıtlamak amaçlı çıkarılıyor. Open Subtitles هذا القانون الذى يتحكم فى الاعمال الضخمه , بغرض .. تحجيم عدد الاعمال لكل رجال الاعمال
    Ürkütücü takıntılardan dolayı değil, sadece araştırma amaçlı. Open Subtitles ليس بغرض هاجس مروع لكن بغرض الأبحاث العلمية
    Yaptığım her şey, 11 yaşımdan beri yaşadığım her vesayet ve çalışmalarım ölümleri durdurmak içindi, sebep olmak için değil. Open Subtitles كل شيء فعلته، كل الدراسات منذ كان عمري في 11 كان بغرض منع الموت وليس التسبب به
    11 yaşımdan beri yaptığım tüm çalışmalarım ölümü durdurmak içindi ölüme yol açmak için değil. Open Subtitles كل شيء فعلته، كل الدراسات منذ كان عمري في 11 كان بغرض منع الموت وليس التسبب به
    Tüm o konuşma bizi ikna etmek için değil seni ikna etmek içindi ama işe yaramadı, değil mi? Open Subtitles وتلك الخطبة لم تكن بغرض إقناعنا، بل لإقناعك، ولم تجدِ، صحيح ؟
    - Zarif halkından onları gizlemekti amacı Open Subtitles بغرض الاخفاء عن المجتمع الراقى لامرأه شابه
    Bizi gırtlaklarken ya da kafatasımıza şeker doldururken rahat hareket etmek için daha az giyiniyorlar. Open Subtitles كي تسمح لهم بحركة أكثر بغرض تضييق الخناق علينا أو كي يقطعوا رؤوسنا و يضعوا حلوى فيها
    Şu aşağıdaki tüm küçük noktaların tek bir verimli amaç uğrunda birleştiğini. Open Subtitles كل تلك النقط التي بالأسفل متصلة بغرض إنتاجي واحد
    Bu saçmalık. Donum bir nesne değil. Open Subtitles هذا جنون ملابسى الداخلية ليست بغرض
    Buraya Safari için mi geldiniz? Open Subtitles هل أنت هنا بغرض القيام برحلة سفارى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more