"بغريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yabancı
        
    • yabancıya
        
    • yabancıyla
        
    • da garip
        
    • ucube
        
    Ağıt tutun çünkü katil bir yabancı değil, içimizden biri. Open Subtitles رثاء للقاتل الذي ليس بغريب عنا، لكنه أحدنا.
    Sen tamamen yabancı biri değilsin ve bunlarda benim son günlerim değil. Open Subtitles انت ليس بغريب وانها ليست اخر ايامي اوه انت ناجية
    Mesele de bu ya, ben yabancı değilim. Daha önce tanışmıştık. Open Subtitles هذا هو الامر, أنا لست بغريب لا, لا, لا, لقد تقابلنا من قبل
    Bunun gibi iri parça bir elmasla ne çeşit bir aptal, bir yabancıya güvenir. Open Subtitles من الحماقة أن تثق بغريب مع قطعة ألماس كهذه.
    Hiç tanımadığın bir yabancıyla böyle konuşursan beynini patlatır. Open Subtitles لا تفعل هذا، ماذا لو التقيت بغريب لو كان الشخص الخطأ سيفجر رأسك في الحال
    İnsanlara saldıran böceklerin var olması çok da garip olmazdı. Open Subtitles ليس بغريب أن تكون فيها حشرات تهاجم البشر.
    Bieber fotoğrafçılara saldırmak konusunda yabancı değil, ama bu davranışı düzensiz bir hale mi geliyor? Open Subtitles هى لا تحب الأضواء. بيبر ليس بغريب عن المصوّرين.
    Bir hastanenin sana önerdiği bir yabancı değil o. Open Subtitles هو ليس بغريب و بعض المستشفيات نصحتك بذلك هو زميل لى
    Bir hastanenin sana önerdiği bir yabancı değil o. Open Subtitles هو ليس بغريب و بعض المستشفيات نصحتك بذلك
    Bir şeyleri yönetmeye yabancı değilim. Burada uzun süredir bunu yapıyorum. Open Subtitles لستُ بغريب عن إدارة الأمور، إنّي أديرها منذ ردح طويل.
    Senin de o coşkuya hiç yabancı olmadığını... Open Subtitles توقفـي - .. و أستطيع أن أخبرك أنك لست بغريب
    Evet, uzun boylu esmer bir yabancı ile tanışacaksın. Open Subtitles نعم, ستلتقين بغريب طويل و اسمر
    Şaka sanatına yabancı değilimdir. Open Subtitles -ماذا نحن فاعلان؟ -أنا لست بغريب عن فن الخداع
    İçimden bir ses arka oda görüşmelerine yabancı olmadığını söylüyor. Open Subtitles شيء ما ينبئني أنك لست بغريب عن الكواليس
    Bay Reid, siz şehrimizin içindeki dehşete yabancı değilsiniz. Open Subtitles سيد ريد,لست بغريب عن الفظائع في مدينتنا
    Bana burada ebeveynlik becerilerimle ilgili nutuk çekiyorsun ama çocukları yabancı herifin biriyle... Open Subtitles إذن انتي تتكلمين عن قدرتي على ان اكون اب وتتركين الاولاد يخرجون مع غريب - ليس بغريب جداً -
    Hayır. Ben yabancı değilim, babanım senin. Open Subtitles ...كلّا , كلّا , إنني لستُ .إنني لستُ بغريب ,إنني والدك
    Sen kabul etmezsen yabancı birini getirip birim şefi yapacaklar. Open Subtitles سيأتون بغريب ما ليغدو رئيس الوحدة
    Diğer taraftan, geleceğimizin kaderini kurtarmak için de bir yabancıya güvenmek zorundayız. Open Subtitles أجل من ناحية علينا أن نثق بغريب للمحاربة من أجل مستقبلنا
    Oğlum için hayallerim ve umutlarımın evimdeki o yabancıyla hiçbir aâkası yok! Open Subtitles أحلامي وآمالي لإبني لا تتعلق بغريب دخل منزلي
    Bana ucube dedikleri için birilerini mi dövüyorsun? Open Subtitles ضربت هؤلاء الناس لأنهم دعوني بغريب الأطوار؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more