"بفتاة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir kızla
        
    • bir kız çocuğu
        
    Bu güzel hanımlardan biri beni bir kızla olan randevuma götürür mü acaba? Open Subtitles واحدة منكم أيتها السيدات الجميلات تريد أن تأخذني لألتقي بفتاة في وقت لاحق؟
    Vegas'ta bir kızla tanıştın, seni evine götürdü, ve sabah sana 100bin'e ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles أنت تلتقى بفتاة في فيجاس و هى تأخذك للمنزل و في الصباح ، تخبرك أنها تحتاج لمائة ألف دولار ؟
    Sınıfta bir kızla tanıştım, çok seksi. Open Subtitles اهدأ، يو - التقيت بفتاة في الصف، مثيرة جداً -
    Anne ve babam hep bir kız çocuğu istemiş. Open Subtitles كان أبواي يرغبان بفتاة في حين انتظارهم لي
    Anne babam hep bir kız çocuğu istemiş... o yüzden beni bir kız gibi yetiştirmişler. Open Subtitles كان أبواي يرغبان بفتاة في حين انتظارهم لي لذلك فقد ربياني كتربية الفتيات
    Juno hastanede bir kızla tanıştım. Open Subtitles ،جون ـهو إلتقيت بفتاة في المستشفى
    Şehirde bir kızla uçarken eğer ayakların hala kaldırımda sürünüyorsa bu biraz utanç verici oluyor. Open Subtitles انه شيئ محرج عندما تطير بفتاة في مدينه ميتروبوليس ورجلاك يسحبان على الرصيف (بوحيدر)
    Yarı yaşında bir kızla yatmayı nasıl açıklayacaksın onu bilmek istiyorum. Open Subtitles ان اقرأ عن الامر اريد ان اعرف كيف تبرر علاقتك بفتاة في نصف عمرك !
    - Barda bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد التقيت بفتاة في الحانة
    9 yaşında bir kız çocuğu, Çatıdan atılarak öldürülmüş. Open Subtitles ألقوا بفتاة في التاسعة من عمرها من على السطح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more