Çünkü oğluna zarf açacağıyla saldıracak bir baba olacaktı. | Open Subtitles | لإنه أصبح الأب الذي يهاجم ابنه بفتاحة خطابات |
Hayır, gözüme çarpan ilk şeyi aldım gibi oldu. Günlüğünde yazdığına göre dedesinin ona bıraktığı mektup açacağıyla çekmecesini açtım sadece. | Open Subtitles | لا ، إنه أول شيء تراه حين تفتح درج مكتبها عنوة بفتاحة خطابات |
Biliyorsunuz o-- Onun evi bombalandı mektup açacağıyla bıçaklandı ve bunun sonucunda hayatını kaybetti. Onun önemsediği şeyi biliyorsunuz. | TED | أتعلم كان... تم تفجير بيته، وتم طعنه بفتاحة رسائل، في النهاية، خسر حياتة، أتعلم ، بما إهتم |
En sonunda o konserve açacağı ile ne yaptığınızı söyleyecek misin? | Open Subtitles | سوف تخبرني أخيراً ماذا تفعل بفتاحة العلب تلك ؟ |
Ne oldu, saçını konserve açacağı ile mi taradın? | Open Subtitles | ماذا حدث، هل مشطت شعرك بفتاحة علب؟ |
Mektup açacağıyla kendimi bıçakladım galiba. | Open Subtitles | يبدو أنني طعنت نفسي .بفتاحة الرسائل |
Bir yardımcı, mektup açacağıyla elini kesince masadan ayrılmıştı. | Open Subtitles | -ماذا؟ لا ذات مرة تركت المساعدة مكتبها فقطعت يدها بفتاحة الرسائل... |
Albay Marsh'ı mektup açacağıyla bıçakladığımda öğrendim bunu. | Open Subtitles | لقد تعلمت هذا الدرس الصعب عندما طعنت الكولونيل( مارش) بفتاحة الخطابات |