Çünkü kalbimde Bölgeseller için bir şans daha alacağımız hissi var, buna inanıyorum. | Open Subtitles | لأنني أعلم من قلبي بأننا سوف نحظى بفرصة أخرى في المسابقة الوطنية. |
Ve burada sen bu hayatta bir şans daha yakalıyorsun. | Open Subtitles | و ها أنت تحضى بفرصة أخرى في هذه الحياة |
Paul ikinci bir şans elde etti. | Open Subtitles | بول حظي بفرصة أخرى ألا تودون سماع |
Ve şimdi ikinci bir şans istiyor. | Open Subtitles | و الآن يرغب بفرصة أخرى |
Yani, yarın bir şansın daha var. | Open Subtitles | ستحظين بفرصة أخرى غداً |
Şimdi okusaydın. Yoksa ikinci bir şansın olmayabilir. | Open Subtitles | ربما ترغبين في قراءتها الآن ربما لن تحظين بفرصة أخرى |
Eğer hassas davranacaksan, onu bana bırak. İkinci bir şansımız olmayacak. | Open Subtitles | ،أنت شديد الحساسية، دعه لي لن نظفر بفرصة أخرى |
Bize yalnızca bir şans daha verirseniz eminim ki kaynağım... | Open Subtitles | لو أنّك فقط تسمح لنا بفرصة أخرى ...أنا واثق من أنّ مصدري |
Bir şans daha yakalarlar. | Open Subtitles | و يحظيا بفرصة أخرى. |
- Bu demek oluyor ki, bir şans daha yakalayacaksın. | Open Subtitles | يعني بأنك ستحظين بفرصة أخرى |
Öyle veya böyle, size ikinci bir şans verildi. | Open Subtitles | لكنّك تحظى بفرصة أخرى |
Öyle veya böyle, size ikinci bir şans verildi. | Open Subtitles | لكنّك تحظى بفرصة أخرى |
Tara'mı vampire döndürdün şimdi de bana ikinci bir şans vermiyor musun? | Open Subtitles | قمت بتحويل إبنتي (تارا) إلى مصاصة دماء بعدئدٍ لا تسمح لي أن أحظى بفرصة أخرى معها؟ ! |
- Endişelenme. Bir şansın daha olacaktır. | Open Subtitles | -لا تقلق ,ستحظى بفرصة أخرى . |
İşte buradasın, yaşamak için ikinci bir şansın var. | Open Subtitles | ها قد ظهرتِ وحظيتِ بفرصة أخرى للعيش |
Çünkü ikinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | لأنك لن تحظى بفرصة أخرى |
Amma sorguluyorsun, onu bana bırak. İkinci bir şansımız olmayacak. | Open Subtitles | أنت شديد الحساسية، دعه لي، لن نظفر بفرصة أخرى |
Umarım ikinci bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | أتمنى لو أننا نحظى بفرصة أخرى |