Ama komutaya müdahale etmeyin. Bu iyi bir fikir olmaz. | Open Subtitles | ولا يمكنك أن تتقاسم القيادة معي فهذه ليست بفكرة جيدة |
Biz insanlar aynı anda çok fazla şeye odaklanabiliriz. Bu arada, araba kullanırken telefonla konuşmak iyi bir fikir değil. | TED | نحن البشر فقط نستطيع الانتباه لعدة أشياء في وقت واحد، لهذا، بالمناسبة، القيادة والتحدث في الهاتف ليست بفكرة جيدة. |
Bak, biz ortağız, beraber çalışacağız bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | نحن شريكان نعمل معاً هذه ليست بفكرة جيدة |
Biliyorsun, Eli, babası ondan kalmaya başladıktan sonra iyi fikir üretemedi ve eğer bu hafta içinde bir oyun üretmezsek oyun fuarını kaçıracağız ve sonrada evi satmak zorunda kalıp... | Open Subtitles | تعرفين انه فقط ايلاي) لم يحظى في الحقيقة) بفكرة جيدة منذ انتقال والده اليه وان لم نقم بإنتاج لعبة هذا الاسبوع |
Eğer kıçını korumak için kıçını öpeceksen, en azından iyi bir fikir söylemesini bekle. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدين تملّقه لتنقذي نفسك فعلى الأقل انتظري حتى يخرج بفكرة جيدة |
Genellikle patronuna ahmak demek iyi bir fikir değildir. | Open Subtitles | أتعلمين ، عموماً ليست بفكرة جيدة أنّ تنعتي رئيسكِ بالغبي |
Tabii ama muhtemelen iyi bir fikir olmaz yani birlikte çalışıyoruz sonuçta. | Open Subtitles | نعم حسنا انها غالبا ليست بفكرة جيدة تعرفين بسبب عملنا سوية |
İyi bir fikir üretmem için kafamın güzel olmasına gerek yok. | Open Subtitles | انا لا احتاج ان ان اكون تحت تأثير شيئ ما كي اخرج بفكرة جيدة |
- Belki de deniz fenerine gitmek iyi bir fikir değildi. | Open Subtitles | اسمعي, ربما موضوع المنارة ليست بفكرة جيدة |
Kapını yabancılara açmak pek de iyi bir fikir sayılmaz. | Open Subtitles | حسنٌ، ليست بفكرة جيدة أن تفتحي الباب لأغراب |
Haven'ın en çok aranan suçlusunun ön koltukta oturmasının iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | اتعلمين انا فقط افكر انها ليست بفكرة جيدة لتكون بهايفن اكثر المطلوبين للقتل حيث يمكن للجميع رؤيتها |
Bu fikir Guy'ın ilgisini çekti, parasını istediğim için değil, ama ona herkesi mutlu olduğu iyi bir fikir ile geldiğim içindi. | TED | قاي كان مهتماً بهذه الفكرة ليس لأنني كنت أسأله لدعم مالي، ولكن نظراً لأنني لجئت له بفكرة جيدة التي كان الجميع سعداء بها. |
Ve kuş gribi de iyi bir fikir değil. | TED | وإنفلونزا الطيور كذلك ليست بفكرة جيدة |
Kendini topla. Ne olmuş yani iyi bir fikir bulduysa. | Open Subtitles | قم بتجميع نفسك إذن لقد جاء بفكرة جيدة |
Daniel, bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | دانيل، لا أعتقد هذه ليست بفكرة جيدة |
Şu an iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | -هل جيفرى مستيقظ؟ -ليست بفكرة جيدة الأن. -هل هو فى غرفته؟ |
Bu pek de iyi bir fikir olmaz değil mi? | Open Subtitles | وتلك ليست بفكرة جيدة, الآن, اليس كذلك؟ |
Pencereleri bantlamak iyi fikir değil ki. | Open Subtitles | إلصاق النوافذ ليست بفكرة جيدة |
İyi fikir değilmiş. | Open Subtitles | هذه ليست بفكرة جيدة. |
Bunun kötü bir fikir olduğunu belliydi, direkt polis merkezine gitmeliydik. | Open Subtitles | علمتُ أنها ليست بفكرة جيدة. كان علينا أن نذهب لمركز الشرطة. |
Düşünme kısmı sana ait. Ve bu sefer de iyi bir fikirle geldin. | Open Subtitles | أنت الذي يقوم بالتفكير، وقد أتيت هذه المرَة بفكرة جيدة أيضاً |