| Bana o şekilde bakma. otel odası tuttum diye beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لا تنظر إليّ هكذا ، لا يمكنكَ إعتقالي لإستئجار غرفة بفندق |
| Topeka'lı evli bir adamın otel Cortez'de Liz Taylor'a dönüşmesi mi? | Open Subtitles | كيف لرجل متزوج من توبكيا تحول الى ليز تيلور بفندق كورتيز |
| Bir otelde kaçak kalan evsiz biri nasıl oda servisi ister? | Open Subtitles | كيف يطلب رجل متشرد ينزل بفندق بشكل غير شرعي خدمة الغرف؟ |
| Maya, eğer çok umutsuzsan, otelde oda tutabiliriz. | Open Subtitles | مايا .. إذا كنتي تريدين .. لكنا أجرنا غرفة بفندق |
| Birden bir taksi çağırdım ve aceleyle Roosevelt Oteli balo salonuna döndüm. | Open Subtitles | ثم استقليت سيارة أجرة و هرعت إلى "صالة الرقص بفندق " روزفلت |
| Sahte bir isimle otele giriş yapıyor kısa süre kalıyor, ve devam ediyor. | Open Subtitles | وينزل بفندق ما تحت اسم مستعار ويقيم هناك لفترة قصيرة، ثمّ ينتقل، يصعب تعقّبه |
| Bunun yerine Bumblefuck, Missouri, Honeymoon Hotel' indeyim. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك، أنا في جناح العرسان بفندق في ميزوري اللعينة |
| Waingro, Havaalanı Marquis otelinde, Jamieson adıyla oda tutmuş. | Open Subtitles | وينجرو يقيم في جناح بفندق المطار تحت اسم جاميسون |
| Ben sıcak ve çok havasız bir otel odasında... ...tamamen şaşkına dönmüş bir şekilde oturuyorum. | TED | حتى أنا جالس في غرفة بفندق الساخنة وانسداد جداً شعور طغت فقط تماما. |
| Bana iyi ve ucuz bir otel tavsiye edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنصحني بفندق أو نزل جيد ورخيص؟ |
| Bir otel odasında, yastıksız, perdesiz, TV'siz. | Open Subtitles | فى غرفة بفندق بلا وسائد، أو تليفزيون أو ستائر |
| Ertesi gün Vasektomi otel'de yanımdaki adama bazı sorularım vardı. | Open Subtitles | باليوم التالي, بفندق قطع القناة المنوية كانت لدي بعض الأسئله للرجل المجاور لي |
| Bavul teslim etmemiş, başkentte otel odası ayarlamamış ve orada yaşamıyor. | Open Subtitles | لم يحضر معه أمتعة و لم يحجز غرفة بفندق في العاصمة , و هو لا يقطن هناك |
| İncelemediğim bir otel odasına girmenize izin veremem. Aaron, teşekkür ederim. | Open Subtitles | فلا أستطيع السماح لكِ بدخول غرفةٍ بفندق لم أتدقق منها |
| otelde kalmamalısın. Bir ev bulana kadar neden... burada kalmıyorsun? | Open Subtitles | لا يجدر بك البقاء بفندق لذا ابقى هنا حتى تجد مكانا |
| Misafirlerimiz otelde kalacaklar, orası kesin. Bölüm 5 Kardeş Şehir | Open Subtitles | ضيفونا سينزلون بفندق بالطبع الحلقه الخامسه 205 المدينه الشقيقه |
| Yani bu gece evin yakınlarında bir otelde kalacağız ve yarında özel bir dedektif işin başına geçecek. | Open Subtitles | إذاً هذه الليلة سننام بفندق بالقرب من المنزل وغداً المخبر الخاص سيتولى ذلك |
| Bay Darion Nugget Oteli kumarhanesinde çalışıyordu. | Open Subtitles | موظف بفندق و كازينو ناجيت برينو في ولاية نيفادا |
| Bay Darion Nugget Oteli kumarhanesinde çalışıyordu. | Open Subtitles | موظف بفندق و كازينو ناجيت برينو في ولاية نيفادا |
| Pahalı bir otele kaydını yaptırırsın, bulabileceğin en pahalı otele. | Open Subtitles | و احجز بفندق باهظ أغلى فندق ثمناً يمكنكَ إيجاده |
| Bu yüzden seninle konuşmak için bekleyemedim. Chicago'da Drake Hotel'deyim. | Open Subtitles | اتوق للتحدث معك إنا في شيكاغو بفندق درايك |
| Chateau otelinde kalıyorum ama bu kadar gürültüde uyuyamadım. | Open Subtitles | .أقيم بفندق في الضيعـة لم أسـتطع النوم .بسبب الصخب |
| Florrie, şerif motel Bates'i bağlamanı istiyor. | Open Subtitles | فلوري.ان المأمور يريد ان تتصل بفندق باتس |
| Dün gece merkezde bir otelin bombalandığını duydum. | Open Subtitles | سمعت بحدوث انفجار بفندق بالمدينه ليلة امس |
| bana Beverly hills hotelde vücudunu göstericeksin. | Open Subtitles | سوف تأخذيني بجولة حول جسدك في جناح بفندق "بيفرلي هيلز". |
| Bir motelde kalıyorum ve haftalardır doğru düzgün bir şey yemedim. | Open Subtitles | أنا.. أنا مقيم بفندق لم أتناول وجبة محترمة منذ أسابيع |
| Anne ve babanın çift kişilik odalı motelinde yaşamak için Baltimore'dan taşınamam. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتقال من بالتامور إلى غرفه بفندق والديك |
| Beverly Hills oteldeki bir bungalov'da bana vücudunu gösteriyor olacaksın. | Open Subtitles | سوف تأخذيني بجولة حول جسدك في جناح بفندق "بيفرلي هيلز". |