Aradığın için sağ ol. Kaldığın için sağ ol Shepherd. | Open Subtitles | شيبارد " يا بقائك لك أقدر بي, للإتصال شكراً " |
Gitsene, yıldızlarla dans et. Hiçbir kanun burada kalman gerektiğini söylemiyor. | Open Subtitles | اذهب إذاً، ارقص مع النجوم لا قانون ينص على ضرورة بقائك |
Güvendesin ve güvende kalmanı sağlayacağız. | Open Subtitles | أنت الآن بأمان ونحن نعمل على بقائك في أمان,هذا عملنا. |
Aklından neler geçiyordu senin! Bütün gece dışarıda kalmak da ne demek oluyor? | Open Subtitles | مالذي كنتي تعتقدينه في بقائك الخارج طوال الليل؟ |
Rahat edebileceğin yere geri dön. kalırsan seni yok eder. | Open Subtitles | عود حيث يمكنك التنفس, اذا كان بقائك هنـا سيدمرك |
Sana tüm bunların neye mal olduğunu,.. ...bir hastanede kalmanın maliyetini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّه كلّفكِ غالياً، إضافة إلى بقائك في المستشفى |
Burada kalma konusunda umarım zor karar vermemişsindir, | Open Subtitles | اعتقد ان قرار بقائك هنا لم يكن صعبا كما توقعت |
Hastanede Kaldığın süre boyunca, ilaca para verdik. | Open Subtitles | طيلة بقائك في المشفى اضطررنا أن نشتري لك دواء، وحبوباً.. |
Bu arada benimle Kaldığın için teşekkür ederim. Yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | وشكرًا لك على بقائك هنا، لم تكُن مضطرًّا لذلك. |
Hemen havalara girme Redwood. Kaldığın için sağ ol Dick. | Open Subtitles | عليك ألا ترحل ، ريدوود أشكرك " ديك " على بقائك |
Ama hayatta kalman sende saplantı oldu ve saplantıların, etrafındakilerin yanlış seçim yapmalarına engel olurken, seni de, doğrularını yapmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | لكن مع بقائك هكذا أصبحت مهووس. مهووس بإيقاف من هم حولك. عن اتخاذ قررات خاطئة. |
Ama hayatta kalman sende saplantı oldu ve saplantıların, etrafındakilerin yanlış seçim yapmalarına engel olurken, seni de, doğrularını yapmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | لكن مع بقائك هكذا أصبحت مهووس. مهووس بإيقاف من هم حولك. عن اتخاذ قررات خاطئة. |
Tani sırf o burada kaldığı için senin de kalmanı gerektirmez. | Open Subtitles | تاني فقط لأنه يقول أنه سيبقى لا يعني ذلك بقائك |
Senin hayatta kalmanı sağlayacak hazırlıklar yaptım. | Open Subtitles | واتخذنا خطوات معينة لضمان بقائك على قيد الحياة. |
Sen okulda kalmak için para kazanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | بينما أنت تحاول جنى المال من بقائك فى الدراسة |
Ne kadar uzun süre gizli görevde kalırsan gerçekten kim olduğunu hatırlaman o kadar zor olur. | Open Subtitles | وكلما زادت فترة بقائك متخفيّاً كلما زادت صعوبة تذكرك لهويتك الحقيقة |
Anneannede kalmanın en güzel yanı neydi? | Open Subtitles | حسناً .. ماذا كان افضل جزء من بقائك مع جدتك ؟ |
Benimle atlamazsan hayatta kalma şansın nedir sence? | Open Subtitles | ما هي إحتمالات بقائك على قيد الحياة إذا لم تقفزي معي الآن ؟ |
Bana oradayken, bu kadar zaman nasıl sağ kalmayı başardığını anlatır mısın? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تخبريني اي شئ عن كيفية بقائك على قيد الحياه كل هذه المدة ؟ |
Belki Plumfield'de kalmana birşey demez biz yokken. | Open Subtitles | وربما لا تمانع بقائك في بلومفيلد بينما نحن مسافرين |
Lizzy! olduğun yerde kalıp Bay Collins'i dinlemen konusunda ısrar ediyorum. | Open Subtitles | ليزى,أنا أصر على بقائك حيث أنت وسماع مايريد السيد كولينز أن يقوله |
Hala burada olmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | مازلت أعتقد أنه من غير الضروري بقائك هنا |
Fabrikaların ve depoların yağmalanacak diye burada kaldın. | Open Subtitles | بقائك يتعلق بخوفك من أن تُسرق مصانعك و مخازنك |
- Bayan Lockhart benimle kaldığınız için teşekkür ederim ama bir yetişkinmişim gibi benimle konuşmanızı istiyorum. | Open Subtitles | قريبا شكرا على بقائك معي لكن احتاجك ان تحادثيني على انني رجل راشد |
Bundan sonra... hayatta kalmanız, tarih bilginize bağlı. | Open Subtitles | بعد ذلك ، بقائك يعتمد على معرفتك بالتاريخ |