Burada biraz daha kalmamın kral için bir mahsuru olur mu? | Open Subtitles | هل تعتقدي أن الملك سيزعجه بقائي هنا لبعض من الوقت؟ |
Ama şimdi biliyorum ki, uyanık kalmak senin gözünde, arkadaşlığımız için önemli şeylerden biriymiş. | Open Subtitles | والآن اعلم ان بقائي مستيقظ هوجزء مهم في الصداقة. |
Neden kalmamı istiyorsun? Neyin peşindesin? | Open Subtitles | تريد بقائي هنا لأنك تسعى إلى شيء ما، إلام تسعى؟ |
Gerçek şu ki, benim belkide kalmam gerekenden 1 yıl daha fazla kalmamı sağladın. | Open Subtitles | وحقيقة الأمر هي ، ربما جعلت بقائي هنا سنه اطول مم كان ينبغي |
Dürüst olmam gerekirse, eğer beni geçen gece gergin olduğum için hayatından çıkarmak istiyorsa buna değmeyecek birisidir. | Open Subtitles | بصراحه لو كان سوف يتركني بسبب توتري تلك الليله فهو لايستحق بقائي معه |
Söyle bana hayatta olmamın iyi tarafı ne? | Open Subtitles | أرجوك أخبرني ما هي حسنة بقائي على قيد الحياة؟ |
Bunca yıl neden görünmez kaldığımı bilmek ister misin? | Open Subtitles | كنت تريد أن تعرف سبب بقائي مختفياً كل هذه السنوات |
Mantıklı tercih bendim. Benim hayatta kalma şansımın %45 olduğunu hesapladı. | Open Subtitles | لقد كنت خياره الأمثل حسب أن فرصة بقائي هي 45 بالمئه |
Bu kadar kalmamın tek sebebi o. | Open Subtitles | لا, إنها السبب الوحيد في بقائي كل هذه المدة |
Bu kasabada kalmamın tek nedeninin o olduğunu sanırdım, buradan nefret ederdim şimdi fark ediyorum ki geçmişimde bir çok şeyden nefret etmişim ama şimdi tüm sahip olduğum şey geleceğim... | Open Subtitles | أعتقدت أنهُ السبب الوحيد فى بقائي فى هذه المدينة. أنا أكره هُنا. والأن أكتشفت أن ما أكرهه كان جزءاً من الماضيِ. |
kalmamın bir anlamı olduğu için kendimi size yardım etmek için ortaya attım. | Open Subtitles | كرستُ نفسي في مساعدتكِ لأن هذا لربما سيعني بقائي. |
Bana söylediğin herşeyi, dediğin şekilde yaptım. Şu an için ilk önceliğim hayatta kalmak... | Open Subtitles | كما أخبرتني يا ياغامي جعلت بقائي على قيد الحياة أكبر اهتماماتي |
Kendi ağzınla söyledin. Hayatta kalmak için her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | قلتها بنفسك أفعل أيّما يتطلّبه بقائي حيًّا |
Sizinle kalmamı istemediğinizden emin misiniz, hanımefendi? | Open Subtitles | هل أنتِ واثقة أنك لا تفضلين بقائي معكِ يا سيدتي؟ |
Hayatta kalmam ikinizin nefes alıyor olmanıza bağlı olduğuna göre belki de onunla uzlaşmayı düşünebilirsin. | Open Subtitles | طالمَ تعتمدُ على بقائي على قيد الحياة. في كلتا الحالتين تنفسْ الأكسجين. ربما أنك تعتبر ذلك مصالحة معها. |
kalmam için oy verecek misin diye soracaktım. | Open Subtitles | أردت السؤال إن كنت تود الموافقة على بقائي. |
İsterdim ama burada olmam benim için güvenli değil. - Biraz daha borç alabilirsem... | Open Subtitles | اتمنى ذلك ولكن بقائي هنا غير امن لو امكنك فقط اعارتي بعض من النقود |
Bütün bu aşk cinayetleri hâlâ bekar olmamın nedenidir belki de. | Open Subtitles | كل هؤلاء يقتلون من أجل من يحبوهم لربما هذا سبب بقائي عازب. |
...ve yalnız olduğun için yanında kaldığımı söylemeliyim ve senin adına üzüldüğüm için. | Open Subtitles | أن سبب بقائي معكِ الليلة لأنكِ كنتِ حزينة و وحيدة تماماً وقدشعرتُبالأسىتجاهكِ. |
Ona, hayatta kalma sebebimin kendisi olduğunu söyle. | Open Subtitles | و أخبرها أنها السبب في بقائي على قيد الحياة |
Dikkatli olmam sayesinde bu kadar süre hayatta kaldım. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة التي ضمنت بقائي المدّة التي بقيتُها هي توخّيّ الحذر |
Dipte olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | بأسفل دائرة الحياة الغذائية أكره بقائي معلقاً أسفل الدائرة |
Fakat en çok, bir dövüşte ölmektense sakat olarak kalmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | لكني أخاف أكثر من بقائي عاجزاً بعد انتهاء المعركه |
Beni bu davadan aldın, çünkü spot ışıklarının altında olmamı istemedin. | Open Subtitles | تريدين بقائي خارج القضية لأكون بعيدًا عن الأضواء |
Burada kaldığım sürece beni bulmaları an meselesi. | Open Subtitles | كلما طال بقائي هنا تزداد فرص عثورهم عليَ |