Johnny'm bunu görseydi mezarında ters dönerdi. | Open Subtitles | جوني زوجي ممكن يتعذب بقبره لو يشوف وضعي الحين |
Derek bunu görseydi mezarında ters dönerdi. | Open Subtitles | إن رأي (ديريك) هذا سيترنح بقبره |
Mezardaki Jason değil, Hawes! mezarı açmalısınız! | Open Subtitles | جيسون غير موجود بقبره إنما هاز هو، احفر القبر |
Dün gece mezarının oradan geçtim ve mezarı boştu. | Open Subtitles | أنا مررت بقبره ليلة أمس وعنده مناصب شاغرة |
Büyükbabam Zev'in kemikleri sızlardı eğer üzeri başka kemiklerle kaplı olmasaydı. | Open Subtitles | لكان لجدي أن يتقلب بقبره جراء هذا لو لم يكن ضيق عليه |
Pavarotti'nin o küçük mezarında kemikleri sızlardı. Bu yüzden bir karar vermemiz gerek. | Open Subtitles | أظن (بافروتي) سيؤيد هذه الفكرة بقبره الصغير جداً المكان الذي لم يتم تحديده بعد |
Şimdi bana o anahtarı verin yoksa onun mezarı üzerine yemin ederim ki sizi göbeğinizden burnunuza kadar keserim. | Open Subtitles | الآن أعطني ذلك المفتاح، وإلا أقسم بقبره سأقطعك من رأسك لأخمص قدمك |