Özür dilerim. geleceğimi haber verecek zamanım olmadı. | Open Subtitles | أعتذر يا أبتي، لم يتوفر لديّ وقت لإبلغك بقدومي |
Sanırım, geleceğimi bilmiyordu, çünkü beni karşılamadı. | Open Subtitles | ربما لم يحط علماً بقدومي لأنه لم يكن موجوداً |
Profesör Siletsky'ye, geldiğimi haber verir misiniz? | Open Subtitles | هلا قمتَ من فضلك باعلام البروفسور سيلتسكي بقدومي |
geldiğimi duymadılar ben de evi ateşe verdim. | Open Subtitles | لم يشعرا بقدومي لذا أضرمت النار في المنزل |
Tuzağa düşürebilmek için, kendimi vurup buraya gelerek hayatımı tehlikeye attım mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | تقولين بأنّني تعرّضت لطلقٍ ناريّ وخاطرت بحياتي بقدومي إلى هنا، من أجل خداعكم ؟ |
Geleceğimden kimsenin haberi yoktu. Sanırım, limanda oturan Idaho'dan bir çocuk hakkında ki söylenti duyuldu, çünkü, aniden mavilikler içinden..." | Open Subtitles | لا احد لديه علم بقدومي و مرة اخرى ,وجدت نفسي جالساً على الرصيف |
Umarım elveda demek için yanına geldiğim için sana zarar vermiyorumdur. | Open Subtitles | أنا أتمنى بأنني لم أسبب لك المزيد من المشاكل، أكثر منها مساعدتك بقدومي أليك. |
Nasıl oluyor da geleceğimi söyledikten 24 saat sonra evinde bir dinleme cihazı bulunuyor? | Open Subtitles | بماذا تبرر وجود أجهزة تصنّت في منزلك، بعدما أخبرتك بقدومي بيوم واحد؟ |
Çünkü istifa ettiğimi duyduğun saniye buraya geleceğimi biliyordun. | Open Subtitles | لأنّك علمتِ بقدومي إلى هنا لحظة استقالتكِ |
Eski üniversitedeki antrenörüm size geleceğimi haber vermiş olmalı. | Open Subtitles | من المفترض أن مدربي اتصل بك ليعلمك بقدومي |
Erken geleceğimi tahmin etmiyordun değil mi? | Open Subtitles | لا تمانع بقدومي مبكراً ، صحيح؟ |
Buraya geleceğimi bilseydim daha fazla film yüklerdim ama sadece "Komando" ve "Harold ve Maude"u getirdim. | Open Subtitles | لو كنتُ عالماً بقدومي لخزّنتُ المزيد لكنّي جلبت "كوماندو" و"هارولد وماد" |
Orada bir yerde sığınak olmalı, geldiğimi duydular. | Open Subtitles | لا بدّ وأنهم إختبؤوا في مكان ما، سمعوا بقدومي. |
geldiğimi öğrenince biraz temizlik yaparsın sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقد أنه لو علمتِ بقدومي لنظفتِ المكان قليلاً |
Geçen sefer geldiğimi bir km öteden görmüştün. | Open Subtitles | في المرة السابقة ، شعرت بقدومي من عدة كيلومترات |
Geçen sefer geldiğimi bir km öteden görmüştün. | Open Subtitles | في المرة السابقة ، شعرت بقدومي من عدة كيلومترات |
Buraya gelerek kendimi tehlikeye attım. Bunu siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | لقد وضعت نفسي أمام المدفع بقدومي إلى هنا وأنت تعي هذا |
Buraya geldiğimden bile haberi yok. Şu nokta da tek şansım sensin. | Open Subtitles | هي لا تدري بقدومي لرؤيتك أنت فرصتي الوحيدة في هذا |
Size geldiğim için kendimi dönek bir fare gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أني واشي بقدومي إليك |
Bakın, buraya gelmem ne kadar zor oldu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين مدى الصعوبة التي واجهتها بقدومي هنا؟ |
Umarım Gelmemde bir sakınca yoktur. Önce haber vermeliydim sanırım. | Open Subtitles | أرجوا أن لا تمانعي بقدومي هكذا , كان يجب أن أتصل أولاً |