İçinde bir inek vardı. İlgimi kaybetmiştim. | Open Subtitles | كان هناك بقرة في الصورة فلم أهتمّ بالأمر |
Eğer saatte 400 inek kesen bir mezbahaysanız bu gübrenin leşe bulaşmasını nasıl önleyeceksiniz? | Open Subtitles | والمذبح يعمل بقدرة 400 بقرة في الساعة كيف يزال الروث |
Çiftçi olabilecekken, neden inek olasın ki? | Open Subtitles | لماذا تكون بقرة في حال انك تكون ان تكون الراعي؟ |
Şunlardan yiyiverin be. Dolapta daha yarım inek var. | Open Subtitles | كلوا إحدى هذه الشطائر ما زال لديّ نصف بقرة في المجمد |
Arkasında inek olan ve ayakları tepesindeydi. | Open Subtitles | الوسادة التي عليها رسمة بقرة في الخلف والساقين في الهواء؟ |
- Apartmanımda bir inek görürsem de, Ev sahibini arardım. Bu hamburger yemeyeceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | إن رأيت بقرة في شقتي، سأتصل بمالك المبنى، لكن ذلك لا يعني أنني لن آكل شطائر اللحم. |
Şu an hat hızı saatte 220 inek düzeyinde. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، المسالخ التي نعرفها تذبح حوالي 220 بقرة في الساعة. |
Bacağımda inek lifleri istemem diye düşünüyorsundur. | Open Subtitles | وتفكّر بأنك لا تريد أربطة بقرة في ساقك |
Tarladaki inek olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أكون بقرة في الحقل |
Uyandığımda yüzüme girmiş bir inek gördüm. | Open Subtitles | واستيقظت، واذ أن هناك بقرة في وجهي. |
Ben arka bahçemde bir inek besliyorum. | Open Subtitles | لديّ بقرة في الساحة الخلفيّة |
Otoyolun ortasında bir inek vardı. | Open Subtitles | كان هناك بقرة في منتصف الطريق |
O dünyadaki en iyi inek! | Open Subtitles | إنه أفضل بقرة في العالم! |
"Burada caddenin ortasında bir inek var." | Open Subtitles | وقال \"هناك بقرة \" في وسط الشارع . |
- Vardı aslında. - İnek saldırısı? | Open Subtitles | لقد فعلوا - بقرة في المنطقة؟ |
Çiftlikte bir inek. | Open Subtitles | بقرة في مزرعة |