"بقرن" - Translation from Arabic to Turkish

• yüzyıl
• boynuzu
• boynuzlu

yüzyıl sonra, kurşunun sağlığa aykırı olduğunu keşfettiler ve bakır kullandılar.
بعدها بقرن أكتشفوا أن الرصاص يؤثر على الصحة

Evet Sevgilim. Ama biliyorsun senin sabahlığın ondan en az bir yüzyıl daha eski.
نعم,عزيزي.لكن أتعلم بأن قميصك أقدم منها على الأقل بقرن.

- Modern randevulaşma dünyasına hoş geldin. - Sen, sanki, bir yüzyıl gecikmiş gibisin.
مرحباً بك في العصر الحديث للمواعدة كأنكِ خلفنا بقرن

Bu panelde ilk olarak, büyük bir boynuzu, ve karnında bir çizgisi olan küçük bir gergedan var.
في هذه اللوحة، لديكم قبل كل شيء وحيد قرن صغير بقرن كبير و شريط على البطن

Koskocaman boynuzu olan bir boğa.
ثور بقرن طويل. إنه كان كبير جداً.

Mitolojideki tek boynuzlu atlara dönmüşüm.
لقد أصبحت بقرن واحد لا تنظر إلىّ

Harizmi'den sadece bir yüzyıl sonra yazılmış olan bu metin, sadece Ukludîsî olarak bildiğimiz bir adamındır.
هذا النصّ المكتوب بعد الخورازمي" بقرن فقط" "ألفه شخص لا نعلمه إلا بـ"الإقليديسي

Ve ondan önceki yüzyıl.
أنا أسبق ذلك بقرن

Bir buçuk yüzyıl kadar geç kalmış doğmakta.
ولد متخلفا بقرن و نصف

Ona koç boynuzu batırman gerekiyor.
-ستحتاج أن تطعنه بقرن كبش . -قرن كبش؟

Sadece bir oyuncak. Yarısı domuz yarısı boynuzlu at.
إنها دمية، إنها مجرد خنزير بقرن

Teyze Bima, hiç tek boynuzlu hayvan gördün mü?
عمتي (بيما)، هل سبق وأن رأيت حيواناً بقرن واحد من قبل؟