"بقرون" - Translation from Arabic to Turkish

• boynuzlu
• yüzyıllar
• boynuzları
• boynuzu
• asırlar

Kiliselerin çoğu Şeytan'ın varlığına inansa da, ben onun boynuzlu elinde yabası olan bir yaratık değil, baştan çıkarmanın sembolü olduğunu düşünürüm.
الكثير فى الكنيسه يهزمون الشيطان بهدوء بسيط لكننى أعتقد أنه رمز للإغراءِ ليس وحش بقرون

Şimdi de hayali sayılar mı çıktı? Gelecek derste de tek boynuzlu atlar mı olacak?
هل هناك أحصنة أسطورية بقرون الدرس القادم؟

- Maskotu da dirgenli, boynuzlu bir şeytan.
تعوذة الحظ الخاصة بهم هو شيطان بقرون مع عصا الساحرة

Sana öldüğünde bana geleceğini ve başkalarının bedenleri ve ruhları üzerinden yüzyıllar boyunca hayat ve güç kazanacağını söz vermedim mi?
ألم أعدك... بأنك كان يجب عليك أن تأتي إلي عندما تموت وتستمتع بقرون من الحياة وبقوّة تتفوّق على أجسام وأرواح الآخرين؟

Bu taçla süslenmiş ve kutsanmış olan bu alın, her iki Ahit'in boynuzları ile silahlanmış olan bu alın... gerçeğin düşmanlarına, ürkütücü gözükecektir.
التي تتزين بها هذه الجبهة، لرأس مسلح بقرون الاعتصام بكلا العهدين، ليغدو مخيفـًا لأعداء الحقيقة

Buna benzer boynuzu olan, başka bir insan gördün mü?
أنت... هل رأيت في حياتك أبدا أنسان بقرون

Hıristiyanlar asırlar sonra kendi geçitlerini kazmış.
لقد حفر المسيحيون ممراتهم الخاصـــــة و حجرات الدفن بعد ذلك بقرون

Güzel bir fikir buldum. Ona boynuzlu bir şapka verebilirsin.
إليـك فكـرة ممتعـة ، يمكنكِ أن تُلبسيه قبعـة بقرون

Kertenkeleler, boynuzlu kertenkeleler solungaçlı kertenkeleler.
وجدت زواحق , زواحف بقرون زواحف بخياشيم

En azından, şeytan mızraklı ve boynuzlu bir resmimi görmüyorum.
على الأقل لا أرى صورةً لي بقرون

Büyük boynuzlu geyik mi?
تشبه الغزلان بقرون كبيرة ؟

- Ben de tek boynuzlu ata biniyorum zaten.
وأنا أصطاد حصان بقرون

Senin için boynuzlu antilop avlayacağım.
وسأحضر لك للمنزل عولاً بقرون

yüzyıllar sonra hepimiz yerle bir olmuşken senin öfken ve paranoyan benim de terkedilme korkum baş gösterdi.
بعدها بقرون انكسر كلّ منّا. أنت بغضبك وارتيابك، وأنا بخوفي من الهجر.

Kaptan'la olan düşmanlığımız yüzyıllar öncesine dayanıyor.
عداوتي مع القبطان سابقة لعهدك بقرون

Çarmıha gerilmesinden sonraki yüzyıllar boyunca İsa'nın takipçilerinin sayısı katlanarak büyümüş ve Paganlara karşı dini bir savaş başlatmışlardı.
وبعد صلبه بقرون تعاظم عدد أتباع (المسيح) وبدأوا فى شن حرب دينيه ضد الوثنيين

Ama görünen o ki çirkin bir boğanın boynuzları arasında ölüp gideceğim.
الآن يبدو أنّه لابد أن أموت بقرون ثّور قبيح

Geyiğin yediğimde boynuzları yoktu ama nedense boynuzluymuş gibi çıkıyor.
، ذالك الغزال لم يكن له قُرون . عندما أكلتة... ، لكنة خرج بتأكيد بقرون.

Neal'ın boynuzları olan tek aranan adam olduğu ortaya çıktı.
اتضح أنّ (نيل) هو المفقود الوحيد بقرون لكم أن تتخيلوا

Burnunun üstünde kudu boynuzu var!
لقد حظي بقرون ظبي الكودو في وجهه ! إنها تكسو أنفه

Araplardan asırlar sonra geçtikleri için... dinlerine çok sıkı bir bağlılıkları yoktu.
قبل أغلب العرب بقرون والذين تقلّدوا دينهم برفق