Büyük Savaşta öldürüldü. bir el bombasını elinde fazla tutmuş. | Open Subtitles | قُتل في الحرب الكبرى، أمسك بقنبلة يدوية أطول مما يجب |
Elemanın teki el bombasını attı ama bomba ağaca çarpıp geri sekti ve patladı. | Open Subtitles | ولداً بجانبي ألقى بقنبلة يدوية وإصطدمت بشجرة وإرتدّت وإنفجرت |
Askerlerden biri eline el bombasını alıp, "Haydi hep birlikte ölelim." dedi. Hepimiz onayladık. | Open Subtitles | أحد الجنود أمسك بقنبلة يدوية وقال :"هلموا ننتحر جميعاً"، فوافقناه |
Bassam Aramin 16 yaşındayken İsrailli bir askeri konvoyu el bombasıyla havaya uçurmaya çalıştı. | TED | عندما كان عمر بسام أرامين 16 عاماً حاول أن يفجر القافلة العسكرية الإسرائيلية بقنبلة يدوية. |
Şu anki park edilme biçimleriyle, bir balondan sarkan tek gözlü bir maymun tek bir el bombasıyla hepsini darmadağın edip, cehenneme gönderebilir. | Open Subtitles | ، تقف الآن بطريقة القرد الأعور الذى يتدلى بـ 10 سنت يمكن أن يذهبوا جميعاً للجحيم . بقنبلة يدوية واحدة |
Geleneksel bir Noel düşünün yavaş çekimde bir el bombasıyla karşılaşıyor. | Open Subtitles | تصوّر الكريسماس التقليدي... يجتمعا بقنبلة يدوية في تصوير بطيء |
Denizaltımı bir el bombası ile tehdit edecek kadar cesurdun. | Open Subtitles | كنت شجاعاً لدرجة أن تهدد الغواصة بقنبلة يدوية |
40 milimetrelik el bombası ekli, M-4'ümle, ateşe karşılık veriyorum. | Open Subtitles | قدّ رددتُ عليه الهجوم بسلاحي الـ"م-4"، و بقنبلة يدوية بقياس 4 سم. |
28 Haziran 1914'te 7 suikastçıdan biri olan Gavrilo Princip, el bombasıyla Avusturya Arşidük'ünü öldürmekte başarısız oluyor. | Open Subtitles | في 28 يونيو 1914، (غافريلو برينشيب) واحد من بين 7 متآمرين فشل في تفجير أرشيدوق (النمسا) بقنبلة يدوية |
Bir el bombası çıkarır ve iki YY'yi yok eder. | Open Subtitles | ( وقذفت بقنبلة يدوية وخطفت ارواح اثنين من الـ ( ج. ج. م |
Tanrım, Hanna, bir el bombası kadar sessiz ve derinden gidiyorsun. | Open Subtitles | جيد (هاناا).. انتي بارعة مثل يد بقنبلة يدوية |