Bir mekaniker. Peki, biri taksiye ateş etti derken, ne demek istedin? | Open Subtitles | و ماذا عنيت بقولك شخص ما اطلق النار على سيارة الاجرة ؟ |
Federaller yardım etmiyor derken ne demek istediğini anlamaya başladım. | Open Subtitles | بدأتُ أفهم بما كنت تعني بقولك أنّ الفيدراليين لا يُساعدون. |
Benim gözetimimde derken neyi kastettiğini sorabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أسألك ماذا تقصد بقولك إننا تحت وصايتك الآن؟ |
Evet, istedim. Beyhude diyerek neyi kast ediyorsunuz? | Open Subtitles | نعم لقد وقع لي هذا ولكن ما تقصد بقولك دون أن يكون لديك أمل؟ |
Portos bir ayı olmayı hayal ediyor ve sen "O sadece bir köpek" diyerek onun hayallerini yıkıyor musun? | Open Subtitles | يحلم بورثوس بأن يكون دب وأنت تريد أن تضرب تلك الأحلام بقولك فقط كلب ؟ |
Umarım suçlular arasında tanınmadığımı söyleyerek bir daha duygularımı incitmezsin. | Open Subtitles | و الآن أتمنى ألا تجرح مشاعري مرة أخرى بقولك أنني جاهل بطبقات المجرمين |
Her şeyden önce David Ravell'in sana arabada saldırdığını söyleyerek zekamla alay etme. | Open Subtitles | لاتهيني ذكائي ، بقولك أن ديفيد رافيل حاول مهاجمتك ِ بالسيارة |
Öyle söylemekle iyi yapmışsın, yoksa sana tecavüz edebilirlerdi. | Open Subtitles | لقد فعلتي خيرا بقولك هذا، والا لكانوا اغتصبوكي |
"Bunun olmasına izin vermeyeceğim" derken neyi kastediyordun peki? | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما تعني بقولك أنك لن تدع هذا يحدث. ماذا عنيت بذلك؟ |
Ateş kadar sabırsızsın ona kötü derken. Çok iffetliydi o! | Open Subtitles | وانت قاسى بقولك انها مخادعة لعمرى كانت اطهر من ابرار السماء |
Balığa çıkacağız derken gerçekten çiddimiydin harry? | Open Subtitles | هل انت فعلاً كنت تعني بقولك حيال اخذنا للصيد؟ |
- İki tarafa gidebilirsin derken ne kastettin? | Open Subtitles | ماذا عنيت بقولك بإستطاعتي الذهاب بأي طريقة ؟ |
Kızlar derken, Bridget lBardot'yu mu kastediyorsunuz? | Open Subtitles | بقولك فتيات, تعنين بريجيت باردوت؟ لأن هذا ما أراه |
"Bu dergiyle ilgili bir şey yapmak istemiyorum" derken bundan mı bahsediyordun? | Open Subtitles | إذاً,مكتب جديد مساعد جديد هذا ما كنت تعننه بقولك: |
Porthos bir ayı olmanın hülyasını kuruyor... ve sen de bu hülyaları, "sadece bir köpek" diyerek yıkıyorsun. | Open Subtitles | يحلم بورثوس بأن يكون دب وأنت تريد أن تضرب تلك الأحلام بقولك فقط كلب ؟ |
- Kolay! - Portal diyerek neyi kastediyorsun? | Open Subtitles | ــ هذا سهل ــ ماذا تقصد بقولك بوّابة الجحيم؟ |
" Bir şekilde oldu" diyerek paçayı yırtacağınımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | أتعتقد أنك بقولك أنك قد خنتها بشكل ما سيعفيك ذلك من متابعة الكلام بقولك أن شيء مثل هذا قد حدث؟ |
Bunu söyleyerek işe yaramanın insan ilişkilerindeki... temel rolünü göz ardı ediyorsun. | Open Subtitles | بقولك هذا تتجاهلين الأولويات الأساسية ذات المنفعة في العلاقات الانسانية |
-Bu sabah yumurta bile haşlayamadığımı söyleyerek, güldürmeye çalışman gibi mi? | Open Subtitles | مثل صباح اليوم، عندما حاولت االتسرية عني بقولك أنه لا يمكنني سلق بيضة |
Bunu söyleyerek, artik hastam olmak istemedigini belirttin. | Open Subtitles | لقد خرقتيها بقولك أنك لا تريدي بأن تكوني مريضتي بعد الآن |
Ama masum olduğunu söylemekle insanların sana inanacağını sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | ولكني اذا اعتقدتي بأنك بقولك انك بريئة سيجعل الناس تصدقك، هذا لن يحدث |
Umarım anlıyorsundur, ...bu hikâyeyi anlatarak kendini öldürtebilirsin. | Open Subtitles | وعليك أن تدرك أنه بقولك هذه القصة ستكون معرضا للقتل |
-Kimsenin ölmesini istemem. -Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | لا أتمنى الموت لأى رجل ماذا تعنين بقولك هذا ؟ |