"بقية حياتهم" - Translation from Arabic to Turkish

• hayatlarının geri kalanını
• hayatları

hayatlarının geri kalanını güzel bir kızdan ibaret olmadığımı düşünerek geçiriyorlar.
قضاء بقية حياتهم لإقناع نفسهم انني لم اكن فقط جميله وحسب

Orada, Atlantis'ten son kurtulanlar hayatlarının geri kalanını yaşadılar.
هناك عاش الناجون من أطلانطس بقية حياتهم.

hayatlarının geri kalanını birlikte geçireceklerine inanacak kadar saftılar.
كانوا سذح بما فية الكفاية للآعتقاد بإنهم سيقضون بقية حياتهم سوية

Çocuklarımız hayatları nasıl yaşayacaklarına karar vermek için bizi izliyorlar.
وأولادُنا يراقبوننا ليتعلموا كيفَ يعيشون بقية حياتهم

Aksine, hayatlarının geri kalanını cezaevinde gerçirmek üzere ceza almış büyüklerimin tavsiyelerini dinlemekti.
ولكن بسبب الاستماع إلى نصائح الأكبر سناً... الرجال الذين حكم عليهم بقضاء بقية حياتهم في السجن.

Ve hayatlarının geri kalanını birlikte geçirirler. - Ama ben penguen değilim ki.
وهم يقضون بقية حياتهم مع بعضهم البعض

hayatlarının geri kalanını beraber geçirmeye karar veren iki insan aşkın en büyük simgesidir.
لشخصين قد قرّرا بقضاء بقية حياتهم سوياً

hayatlarının geri kalanını beraber geçirmeyecekler ki.
لن يقضوا بقية حياتهم سوياً

Her yıl yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde, 2.077.000 çift resmi ve ruhani bir karar alıyorlar hayatlarının geri kalanını beraber geçirmek (Kahkahalar) ve başka kimseyle seks yapmamak için,
في كل عام في الولايات المتحدة وحدها 2,077,000 من الأزواج يتخذون قراراً قانونياً وروحياً ان يمضوا بقية حياتهم معاً (ضحك) وأن لا يُمارسوا الجنس مع أي شخص اَخر

Onları çıkartırız. Sonra da hayatları boyunca arkalarına bakarak yaşarlar.
إن أخرجناهم، فسيقضون بقية حياتهم يراقبون ظهورهم