"بقيتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalırsan
        
    • kaldın
        
    • kalıp
        
    • kalsan
        
    • kaldığını
        
    • çıkmasaydım
        
    • geri kalanımı
        
    Ama şimdiden itibaren, eğer kız kalırsan, her şey daha kolay olur. Open Subtitles ولكن من الان فصاعداً الأشياء ستكون اسهل إذا بقيتي كفتاة
    Ve eğer burda kalırsan, Garfield'in geri dönme yollarını aramak için bir sebebi daha olur. Open Subtitles وإذا بقيتي غارفيلد سَيكونُ عِنْدَهُ سبب آخر لإيجاد طريقِ العودة
    Unutma. Ancak ormandan uzak kalırsan güvenliğini sağlayabilirim. Open Subtitles وتذكّري، يمكنني فقط أن أضمن سلامتك إذا بقيتي بعيدة عن الغابة
    - Az kalksın ölmüyordun. Beş saniye kadar suyun altında kaldın. Open Subtitles انتي لم تموتي فقط لقد بقيتي بالأسفل لخمس ثواني
    Hayatta kaldın ama ben senin için önemli değildim. Open Subtitles لقد بقيتي على قيد الحياة ولكنني لم أكن مهماً بالنسبة لكِ
    Yanında kalıp yemek yaptın ve restoranını kurmasına yardım ettin çünkü yaralanmasından sorumlu hissediyordun. Open Subtitles لذا بقيتي و قمتي بالطهي و قمتي بالمساعدة في بناء مطعمه لأنك شعرتي بالمسئولية عن اصابته
    Onunla bir daha asla karşılaşmayacağımızdan emin olana kadar ...burada bizimle güvende kalsan kendimi çok daha iyi hissederim. Open Subtitles وسوف أكون على نحو أفضل إذا ما بقيتي هنا بأمان معنا, حتى نتأكد بأننا لن نقابله ثانية.
    O gittikten sonra benimle kaldığını bilmiyor mu? Open Subtitles أنه لا يعلم أنك بقيتي معي بعد ان غادر
    Bizimle kalırsan daha eğlenceli olur Sana davul çalmayı öğretirim. Open Subtitles .ستحضين بمتعة أكبر أن بقيتي معنا سأعلمك التطبيل
    Sen de temiz kalırsan istediğin her şeyi yapıp, istediğin insan olabilirsin, tamam mı? Open Subtitles ولو بقيتي نظيفه يمكنكِ فعل .. وان تصبحي اي شيء تريدينه
    Bu biraz garip, ve normal koşullarda, Senin kalmanı çok isterim, ama burada ki herkesi saydım ve açıkçası eğer kalırsan... Open Subtitles في ظروف عادية أحب ان أحظى بك لكن قد عددت المدعوين وإتضح أنه إذا بقيتي
    Eğer kalırsan aptalsın demektir! Fakat lanet olsun, etkilendim. Open Subtitles أنت حمقاء إن بقيتي لكن ياللهول أنا مندهشة
    Bir süre burada kalırsan ve güzelce eğlenirsen şanslı senin olabilir. Open Subtitles إذا بقيتي هنا لفترة حظيتي بوقت رائع، عندها (لاكي) كله لكِ
    Eğer kalırsan, sanırım kötü şeyler olacak. Open Subtitles اعتقد أنكي لو بقيتي شيء سيء سوف يحدث
    kalırsan kötü bir şey olabilir. Open Subtitles اعتقد أنكي لو بقيتي شيء سيء سوف يحدث
    Sana o kadar kötü davranmama rağmen neden benimle kaldın sanıyorsun? Open Subtitles لماذا برأيك بقيتي معي عندما كنت أعاملك معاملة سيئة؟
    Ve sen sabırlıydın, naziktin ve beni sevdiğin için benimle kaldın. Open Subtitles و قد كنتي صبورة ، و لطيفة و بقيتي معي خلالها،لانك تحبيني
    - Neden onunla bu kadar süre evli kaldın? Open Subtitles إذاً لما بقيتي علىأتصال به لفترة طويلة؟
    Belki de sen kalıp, kavga etmeliydin. Open Subtitles ربما أفضل لو بقيتي وتعاركتي مع الجميع
    Burada biraz daha kalsan bile, herhangi bir serserinin benden daha fazla ödeyeceğini sanmam. Open Subtitles حتى لو بقيتي لوقت أطول، لا أعتقد ان هناك أي حقير يمكنه أن يعرض نقود أكثر مني.
    Eminim dün gece neden Daw'larda kaldığını ve babanın nerede olduğunu merak ediyorsundur. Open Subtitles أراهن بأنكِ تتسائلين لماذ بقيتي في منزل دوس) ليلة البارحة وأين هو والدكِ؟
    "Keşke çıkmasaydım diyeceksin." Open Subtitles ليخبرني بشيء تافه " ستتمنين لو انكي بقيتي هناك "
    Yaratık o kadar çok sevdi ki o zamandan beri takip ediyor, ağzını yalıyor, geri kalanımı istiyor. Open Subtitles الوحش أحبّها كثيرا هو يتبعني منذ ذلك الوقت، يسيل لعابه لالتهام بقيتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more