derdi. Çünkü benim ağlamam onu kendi gaddarlığıyla yüzleştiriyordu. | TED | لأن بكائي كان بطريقة ما يُعري وحشيته أمامه |
İhtiyacın olan son şey benim gece boyunca omzunda ağlamam. | Open Subtitles | آخر شيء تحتاجه هو بكائي على كتفك طوال الليل |
Üzerinde erkekler kulübü reklamı olan bir bank gördüğüm için gelirken ağlamamı mi istedin? | Open Subtitles | أردتِ بكائي ،في طريقي إلى هنا عند رؤيتي لـ باص إعلانات نادي الأولاد ؟ |
Yaşlı bir adamın kafasından şapkasının uçtuğunu gördüğüm için ağlamamı mı istedin? | Open Subtitles | أدرتِ بكائي عندما أرى قبعة تطير من رأس رجل عجوز؟ |
Daha fazla ağladılar... ve sonra bende daha fazla ağladım. | Open Subtitles | كلما أشتد بكائهم أشتد بكائي |
Beni ağlarken gördün, çıplakken gördün ve sabahki işimi yaparken dizime oturdun. | Open Subtitles | لقد شاهدت بكائي وشاهدتني عاريا وجلست في حضني بينما كنت افعل ماافعله في الصباح |
Bu hamilelik boyunca daha az ağlayacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | "أتعهد" "أن أقلل من بكائي خلال هذا الحمل" |
En azından, benim ağlamam seni işinden etmeyecek. | Open Subtitles | - على الأقل بكائي لن يسبب بطردك |
En azından, benim ağlamam seni işinden etmeyecek. | Open Subtitles | - على الأقل بكائي لن يسبب بطردك |
7 yaşındayken, tam evinin önünde bisikletimle kaza yapmıştım ve benim ağlamamı durdurmuş ve tam buramdan öpmüştü. | Open Subtitles | عندما كنت في السابعة, لقداصطدمتبدراجتيخارجبيته ... و ليوقف بكائي, قبلني هنا... |
Daha çok ağladıklarında ben de daha çok ağladım. Şimdi yeşil kapıyı açacağız, kalp çakrası. | Open Subtitles | كلما أشتد بكائهم أشتد بكائي |
Yeterince ağladım. | Open Subtitles | -أعني بكائي أنا |
Bak, beni ağlarken gördüğün için üzgün değilim. Ben duygusal bir adamım. | Open Subtitles | لا أعتذر عن بكائي أنا عاطفي |
Hüngür hüngür ağlarken. | Open Subtitles | خلال بكائي الشديد. |
Ben de Vikingler'in bu sezonunda daha az ağlayacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | "أتعهد أن أقلل من بكائي خلال هذا الموسم من مسلسل (فايكينج)" |