"بكرامة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şerefli
        
    • onurlu bir şekilde
        
    • saygın
        
    • Onurumla
        
    • saygılı
        
    • onuruyla
        
    • şerefiyle
        
    • asaletle
        
    • asaletiyle
        
    • şerefimle
        
    • Onurumuzla
        
    • Şerefimizle
        
    • saygıyla
        
    Halkımızın şerefli ve huzurla yaşayacağı yeni bir dünya inşa etmelisin. Open Subtitles يجب عليكِ بناء واحد جديد أين سيعيش فيه قومنا بكرامة وبسلام.
    Burada mı bırakıldım yoksa bu onurlu bir şekilde ölmek için acınası bir girişim mi? Open Subtitles هل تم قيادتي إلى هنا أو إنها محاولة تافه للموت بكرامة
    Size meselelerinizi saygın bir şekilde kapatma yolu sunuyorum. Open Subtitles اني اعرض عليك الفرصة لانهاء حياتك بكرامة
    Atalarım, önünüzde saygıyla eğiliyorum... ve bana öğrettiğiniz gibi Onurumla yaşamaya çalışacağım. Open Subtitles أيها الأسلاف .. المجد لكم سوف أحاول أن أحيا بكرامة كما علمتمونى
    Ailem bana tanıştığım herkese karşı saygılı ve onurlu davranmamı öğretti, nasıl göründüklerini, nasıl giyindiklerini, nasıl konuştuklarını önemsemeden. TED والديّ علّماني، أن أعامل كل من أقابل بكرامة وإحترام، مهما كان شكلهم، مهما كان لبسهم، مهما كانت طريقة كلامهم.
    Ancak bu aynı zamanda onurlu görevimizin, sadece bugün değil sonsuza kadar, onuruyla hizmet edip bu yolda kaybedilen erkek ve kadınların son fedakarlıklarının hatırlanması gerektiğinin altını çizmektedir. Open Subtitles لكنه يبرز واجبنا المقدس.. ليس فقط اليوم, لكن للأبد.. لنكرم هؤلاء الذين خدموا بكرامة..
    İzin verin onu tapınağa götürüp sonraki dünyada huzur bulabilmesi için şerefiyle gömeyim. Open Subtitles اسمحي لي أن أحضره له إلى المعبد وأدفنه بكرامة حتى يجد السلام في العالم الآخر
    # Sonbahar havasında dolanıyor Yüksek bir asaletle beraber # Open Subtitles ♪ التحرك في جميع أنحاء الخريف السماء بكرامة قياس ♪
    Doğrudur, şarkı söylerim, dans ederim Ama atalarımın asaletiyle yaparım bunları Open Subtitles سأغني، سأرقص و لكني سأفعلها بكرامة أجدادي
    şerefli şekilde ve cebinde bir miktar parayla veya mahvolmuş şekilde yapabilirsin. Open Subtitles يمكنك فعل هذا بكرامة وبعض المال في جيبك، أو يمكن فعل هذا مفلسًّا
    Tabii ki şerefli bir şekilde yaşamak bizi daha fazla tehlikeye sokmak demekti. Open Subtitles وبالطبع العيش بكرامة يضعنا في المزيد من الخطر
    O yüzden senden rica ediyorum. Lütfen, onurlu bir şekilde ölmesine izin ver. Open Subtitles لذلك أنا أطلب منك أرجوكِ, دعيه يموت بكرامة
    Morali bozuk... onurlu bir şekilde ölmek için benden yardım istiyor. Open Subtitles انها مكتئبة و تريدني ان أساعدها على الموت بكرامة
    Bu derneği kurmamızın nedeni herkesin saygın bir şekilde ölme seçeneği olduğuna inanmamız. Open Subtitles نحن بدأنا هذا البرنامج لأننا نؤمن بأن كل شخص لديه طريقته الخاصه للموت بكرامة
    Serbest bırakılmasını istiyorum böylece tedavi görüp, kalan hayatını saygın bir şekilde yaşayabilir. Open Subtitles "أريد أن يتم إطلاق سراحه" "حتى يتلقى العلاج، و يعيش ما تبقى مِن حياته بكرامة"
    Ciddi ve saygılı bir biçimde söyleyelim, iş yerlerinizdeki cinsiyet ayrımcılığı bitmeli. TED بكرامة واحترام، التحيز الجنسي في أماكن عملكم يجب أن ينتهي.
    Senin gibi birinin bunu onuruyla kabullenmesini beklemezdim zaten. Open Subtitles لن أتوقّع من شخص مثلك أن يتقبّل موته بكرامة
    Baban şerefiyle öldü. İçinde hiç serserilik yoktu. Open Subtitles مات أبوك بكرامة ولم يكن متسكعا سكيرا
    ...o ismi asaletle taşıdı ta ki kendine yeni bir isim edinene kadar... Open Subtitles وكانت تتحمل هذا بكرامة الي ان صنعت لنفسها اسماً جديدا
    O zaman asaletiyle ölmüş olur, en azından bu gazete. Open Subtitles إذن ستفقد بريقها بكرامة على الأقل في هذه الصحيفة
    Şanslıyım ki şerefimle ölebilecek kadar yaşlıyım. Open Subtitles محظوظ لكوني عجوزاً بما يكفي لدي الفرصة لكي يموت بكرامة
    Eğer bu sonumuz olacaksa, itibarımız ve Onurumuzla yüzleşmeliyiz. Open Subtitles أتفق مع ما تقولين ، لو كانت هذه هى النهاية فالأفضل أن نواجهها بكرامة و شرف
    Vurgun yapar, paçayı sıyırır Şerefimizle emekli oluruz. Open Subtitles ضربنا البنك، ونحن الحصول على بعيدا معها، نحن نتقاعد بكرامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more