"بكلِّ" - Translation from Arabic to Turkish

• her

Dürüst olarak, 12 ila 60 arasında söylediğin her şeye inanırım.
بكلِّ صدقٍ، إن أخبرتني بأيِّ سنٍ من الـ12 إلى 60، فسأصدّقُكِ.

her şeyi halledeceğim.
سوفَ أعثرُ على الإستمارات,وأتكفلُ بكلِّ شيء.

her gün, otuzun üstünde çocuk buraya sevk ediliyor.
وبموتنا أكثرُ من 30طفل تتمُّ والدتهم هُنا بكلِّ يوم.

her şeyi itiraf etmeye karar verdiğinde bana haber ver.
أعلمني حين تغدو مستعدّاً للاعتراف بكلِّ شيء

Düşünsene bir. Neredeyse onun için her şeyi yaptık.
حسناً، فكّر بالأمر لقد قُمنا بكلِّ شئ لها

Ama okyanus ihtiyaçları olan her şeyi karşılıyor.
ولكنَّ المُحيط يُجهزهم بكلِّ شيءٍ يحتاجونه.

Küçük bir çocukken... ..Büyükannem at sürdüğü her yerde..
.. حينما كنتُ فتىً ، قادت جدتيّ بكلِّ مكان

her bahçede bir havuz var ulan.
إن المسابِح بكلِّ ساحةٍ خلفية لمنزل. بكلِّ ساحةٍ خلفية لمنزل.

Umarım sen kendininkini kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaparsın.
إنما أرجو بأن تقومَ بكلِّ مالديكَ لتنقذ زواجك.

Ve o emici özellikli yelekleri her azap verici moral konuşmanda süt salgıladığını saklamak için giydiğine eminim.
وأعتقد بأن تلك السترات الماصة بالواقع يخفون واقع فرز حليبك بكلِّ مرةٍ تمنحُ بها

O küçük, burada seninle durup evlenebilme şansı için her şeye katlanırdım.
لعانيتُ بكلِّ شيء لسببِ الفرصةِ الضئيلة لـ .لوقفِ هنا والزواجِ بك

Hukuku çok sevdiğini söylüyorsun, fakat senin bulaştığın her dava lekelenmiş halde.
تقولُ بأنكَ تحبُّ القانون كثيرًا، لكن بكلِّ قضيّةٍ تكون بها تتلف.

Hadi ama, her gün ortak olmuyorsun, ve bunu seni kadar hak eden birini tanımıyorum.
إنّهُ ليسَ بكلِّ يومٍ تكونُ شريكًا .ولمْ أعرفُ أحد يستحقُ ذلك كثرك

Ve ben de sürekli bende olmadığını her gün aynı soruyu cevaplamaktan daha önemli işlerimin olduğunu söylüyorum.
ولقد إستمريتُ بإخبارهِ أنهُ ليسَ لديّ ولديّ أمورٌ أهمّ للقيامِ بها .من الجلوس والإجابة على السؤالِ نفسه بكلِّ يوم

her ödevimden mükemmel notlar aldım.
.ولا تسحب على المدرسة لقد حصلتُ على العلامةِ المثاليّة بكلِّ مهمة

Ailem bağış kutusuna her hafta 3$ bırakıyordu.
.بأن والديّ وضعوا ثلاث دولارات بكلِّ أسبوع بطابق التجميع

her türlü saçmalığı yapıyorum.
لقد قمتُ معها بكلِّ الأمور المجنونة

her şeyi düzgün yapsalar dahi %5 yaşama şansım var. %5.
وحتى إن قاموا بكلِّ شيءٍ كما يجب... ففرصتي في الحياةِ هي خمسةٌ بالمئة

Belki de ölüme her gün bakmak bize bu hayatın, yaşadığımız her dakikanın ödünç olduğunu hatırlatıyordur.
ربّما لأنّنا بالتحديقَ في عيني الموت كلّ يوم مجبرون على الإحساسِ بالحياة... بكلِّ لحظةٍ منها...

Birleştirilmemiş parça satıyor musunuz? Hayır. Sizin adınıza her şeyi biz düşünüyoruz.
-كلا،،نحن نقوم بكلِّ التخيُّل نياية عنكِ!