Zavallıca... Dördüncü aşamada benim yerime her şeyi siz yaptınız. | Open Subtitles | يا للخزيّ، إنّكما قمتما بكلّ شيءٍ عنّي في المرحلة الرابعة. |
Gelecek sefere bana her şeyi önceden söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | حسناً، في المرّة القادمة ما رأيك لو تخبرني بكلّ شيءٍ مقدّماً؟ |
Neden 20 dolarlık bir gümüş parçası için her şeyi riske atıyorsun? Çünkü bu ona değer. | Open Subtitles | لمَ تخاطر بكلّ شيءٍ لأجل قطعة فضّة بقيمة 20 دولاراً؟ |
Aslına bakarsan, o kadar aşık olmuşlar ki her şeyi riske atmışlar. | Open Subtitles | بواقع الأمر، كانا واقعين في الحبّ بشدّة... لدرجة أنّهم خاطروا بكلّ شيءٍ. |
Seninle irtibata geçerek neden her şeyi riske atsın? | Open Subtitles | لمَ ستُخاطر بكلّ شيءٍ مِن أجل الإتصال بك؟ |
Hey, eğer daha iyi hissedeceksen, onlara sen ve faaliyetlerin hakkında bildiğim her şeyi söyledim. | Open Subtitles | إذا كان ذلك سيريحك فلقد أخبرتهم بكلّ شيءٍ أعرفه عنك وعن نشاطاتك .. |
her şeyi doğru dürüst yaptı. Yani onu gördünüz. | Open Subtitles | وقام بكلّ شيءٍ صحيح، أعني أنت تعرفه جيداً |
Fakat sonu ölüm oluyor ve kız kardeşi de her şeyi riske atacak kadar çaresiz kalıyor. | Open Subtitles | ومع الآن، ينتهي به المطاف ميتاً وكانت يائسة بما يكفي لتُخاطر بكلّ شيءٍ... |
Ne, şimdi de yaptığım her şeyi sana anlatmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | -ماذا، أعليّ إخباركِ بكلّ شيءٍ أقوم به الآن؟ |
Kocamın benden istediği her şeyi yapmayı denersem ameliyat olursam genç ve zayıf kalırsam kocam beni bırakıp gitmez diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد حاولت وأنا... وأنا ظننتُ بأنّه لو أنّني قمت بكلّ شيءٍ رغِب به زوجي ... لو قُمتُ... |
Oradan çık. Sana bildiğim her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | .اخرجي من هناك .سأخبركِ بكلّ شيءٍ أعرفه |
Eğer bana güvenirsen Raylan Givens'a söylediğin her şeyi bana söylersen tamamen her şeyi, ikimizi de bu beladan kurtarabilirim. | Open Subtitles | إذا وثقتِ بي الآن إذا أخبرتِني بكلّ شيءٍ أخبرت به (ريلين جيفنز) كلّ شيء، يمكنني إخراجنا من هذه الورطة .. |
Ve sakın unutmayın, Dewey biz yokken... yaptığınız her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | وتذكرتُ هذا للتوّ ، (ديوي) سيخبرنا بكلّ شيءٍ فعلتموه بينما نحن غائبون |
- Hakkında her şeyi öğrendim. - Zamanı gelmişti. | Open Subtitles | أنا أعلم بكلّ شيءٍ عنك ... حان الوقت |
Neden Elise'i arayarak her şeyi riske atsın ki? | Open Subtitles | لمَ سيُخاطر بكلّ شيءٍ لأجل الإتّصال بـ(إليز)؟ |
GFİ intihar etmeden önce her şeyi düşünmüş. | Open Subtitles | لقد فكّرت (آدا) بكلّ شيءٍ قبل فقدان وضعها. |
her şeyi itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بكلّ شيءٍ. |
her şeyi itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بكلّ شيءٍ. |
Bunu öldüren kimse Clarence vakası hakkında her şeyi biliyor. Mevkiiden, kurbanın yaşına ve şekline kadar. | Open Subtitles | مَن قتلها عليمٌ بكلّ شيءٍ عن قضيّة (كلارنس)، مِن موقع الجثمان وسنّ الضحيّة وحتّى مظهرها. |
Benimle her şeyi konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ إخباري بكلّ شيءٍ. |