"بلادك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ülken
        
    • ülkene
        
    • Ülkeniz
        
    • Ülkenizin
        
    • Ülkenin
        
    • ülkeni
        
    • ülkenize
        
    • Ülkenizi
        
    • ülkende
        
    • ülkenizde
        
    • ülke
        
    • ülkenden
        
    • ülkendeki
        
    • Ülkenizdeki
        
    ülken için ölmek pis ve acı doluydu. Open Subtitles إنـه لشيء قذر ومؤلم أن تموت من أجل بلادك
    ülken buraya birçok duvarı yıkmaya geldi sen şuan umutsuzca onu yıkılmaktan alıkoymaya çalışıyorsun. Open Subtitles الجدار نفسه الذي جاءت بلادك لتهدمه, الان تحاول بشدة منعه من الانهيار
    Ülkeye hizmet için evliliğimizi feda ettin ülkene hizmet için hayatını mahvettin kendi kızın için az bir şey feda edemez misin peki? Open Subtitles ضحيتَ بزواجنا في سبيل خدمة البلاد خلقت فوضى من حياتكِ في خدمة بلادك ألا تُضحي و لو بقليل من وقتكَ من أجل إبنتِك؟
    İkincisi: Ülkeniz için dünyanın geleceğine yönelik vizyonunuz nedir? TED السؤال الثاني: ما هي رؤيتك لمستقبل بلادك في العالم؟
    BURS KONUŞMASI: GÖZ TEMASI KUR, SEVİMLİ OL, JFK! JFK: "Ülkenizin sizin için ne yapabileceğini değil, sizin ne..." Open Subtitles جون إف كندي، قال مرّة ذات مرة لا تسأل ماذا يمكن أن تقدم لك بلادك
    Kendi Ülkenin insanlarının öldürülmesini gördün. Hiç şerefin yok mu? Open Subtitles انت رأيت اولاد بلادك يقتلون الا يوجد ليك اى نخوة؟
    Bu çaresizliğinle, ülkeni kurtarmayı başaramazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع تحمل الجعل نفسك ذلك الضعيف، ليس عندما أنت في الخارج محاولة لتوفير بلادك.
    Ve hükümetim ülkenize yapılan bu korkunç saldırılar için üzüntünüze ortak oluyor. Open Subtitles وحومة بلادي تعبر عن فائق حزنها وتعاطفها من هذه الهجمات الرهيبة على بلادك.
    Artık buradayız gelişiyoruz. Ülkenizi sevmediğimi saymazsak tabii. Open Subtitles مزدهر حقاً،ماعدا الإزعاج البسيط لإحتقار كل شيئ بشأن بلادك
    Karşılığında bir şey beklemeden ülken için özveride bulunmalısın. Open Subtitles لابد وأن تمنحها إلى بلادك. قبل أن تطلب شيئاً لنفسك.
    ülken, bize ihanet ettiğin için çok büyük bir bedel ödemek üzere. Open Subtitles إن بلادك على وشك أن تدفع ثمناً غالياً للغاية جراء خيانتنا
    Bu yüzden, ülken için bir yere gitmen gerekiyorsa gidersin. Open Subtitles لذا إذا احتاجتك بلادك لتذهب إلى مكان ما، فعليك ان تذهب
    Benimle tanışmadan uzun zaman önce ülkene karşı işlenen bir suçta yer almıştın. Open Subtitles أنت كنت متورط في جريمة ضد بلادك لوقت طويل من قبل لقياك بي
    NSS'e, ülkene ve meslektaşlarına ihanet etmene sebep olan şey ne? Open Subtitles ما الذي دفعك لخيانة منظمة الأمن القومي وخيانة بلادك و زملائك؟
    - ülkene. Ulusuna. Uyuşturucu ticaretini tekrar yapılaştırarak. Open Subtitles مساعدة بلادك وشعبك عبر إعادة ترميم تهريب الممنوعات ، عبر تنظيمها
    Ülkeniz ve Avrupa barışı için. Open Subtitles من أجل بلادك ومن أجل السلام الأوربى وكل هذا
    Ülkeniz kanundan uzaklaşıyor. Open Subtitles منذ وفاة والدك المكرم اصبحت بلادك خارجة عن القانون حتى اليوم
    BURS KONUŞMASI: GÖZ TEMASI KUR, SEVİMLİ OL, JFK! JFK: "Ülkenizin sizin için ne yapabileceğini değil, sizin ne..." Open Subtitles جون إف كندي، قال مرّة ذات مرة لا تسأل ماذا يمكن أن تقدم لك بلادك
    Botumun Ülkenizin eline geçmesini istemem, anlarsınız herhalde Open Subtitles أتفهم أنني لن أسمح لمركبتي بالسقوط إلى أيدي بلادك
    Ülkenin avantajı, A.B.D ve Ortadoğu arasında köprü rolü oynaması. Open Subtitles والجزء الظاهر وصول بلادك إلى جسر بيننا وبين الشرق الأوسط
    Teal'c çok değerli bir adamım. o olmadan, burada oturuyor olamazdın, sözüm ona, ülkeni temsil ederek. Open Subtitles تيلك ثروة ثمينة بدونه أنت لن تكون جالس هنا بافتراض أنه يمثل بلادك
    Bu işe hayat şekli ya da ülkenize Hizmet etmek için, Open Subtitles توقع لأسلوب حياة جديد أو فرصة لخدمة بلادك
    Eğer bu saldırı gerçekleşirse, hükümetimin Ülkenizi sorumlu tutacağını, amirinizin anladığından emin olun. Open Subtitles تأكد أن يفهم رؤساؤك أنه لو وقع هذا الهجوم فإن حكومتنا ستحمل حكومة بلادك المسئولية كاملة
    Şu an senin ülkende değiliz ama, öyle değil mi? Open Subtitles حسناً , نحن لسنا فى بلادك , أليس كذلك ؟
    Devrim Konseyi, saat 13.00'de ülkenizde iktidarı ele geçirdi. Open Subtitles ان قوة الثورة احتلت البلاد وحصلت على القوة في بلادك
    Irak' a gidip, ülke için hizmet etmek Open Subtitles ذهبت إلى العراق لخدمة بلادك ولكي تحصل على النجوم الفضية
    Güzel şarap, bu Rioja. Senin ülkenden, değil mi? İspanya mıydı? Open Subtitles هذا المشروب ينتج في بلادك اسبانيا اليس كذلك؟
    Yani ülkendeki insanlar bunu okuduğunda yardıma mı gelecekler? Open Subtitles و عندما يقرأها الناس في بلادك سيأتون لمساعدتنا. أليس كذلك؟
    Sizin Ülkenizdeki kardeşleri bilemem ama kendi milletinizi de sömürüyorsunuz. Open Subtitles بالطبع، أنا لا أسمع أيّ شيء بشأن الإخوة في بلادك لكن بلادك تستغل شعبها بنفس الطريقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more