"بلعق" - Translation from Arabic to Turkish

• yalamaya
• yaladı
• yalarken
• oral
• yaladın
• yalayan
• yalıyor
• yaliyorsun

Mutfağa gireceksiniz, ortam sıcaklaşacak birbirinizin parmaklarından bir şeyler yalamaya başlayacaksınız.
أنت في المطبخ، الأجواءتصبحمثيرة.. تبدآن بلعق البقايا من أصابع بعضكم الآخر

Pulları yalamaya başlayın, kızlar. Çünkü O sizi annenize yazmaya zorlayacak.
إبدأوا بلعق الطوابع يا فتيات، لأنه كان سيكتب البيت للوالدة

Adamın biri koluma çarptı birden bütün içki göğsümden aşağı döküldü ve Parvati denen kız, yalamaya başladı dans pistinin tam ortasında bütün göğsümü yaladı.
ذلك الرجل ضرب مرفقي وسكب كل ما في الكأس على صدري، وبدأت تلك الفتاة الجميلة بلعقه بلعق ذلك من صدري هناك في وسط ساحة الرقص

Umarım bacaklarına sürdüğü masaj jelini yalarken eğlenirsiniz.
آمل أن تتلذذ بلعق هُلام التدليك من على فخذيه

Yaşlı biriyle oral seks yapmış, sonra da otoyoldan gitmiş.
قامت بلعق قضيب عجوز، ثم غادرت من الطريق السريع

Elindeki kanı mı yaladın sen?
هّل قُمت بلعق الدماء من على يديك ؟

Kusura bakma ama, yaşlı köpeklerin kıçını yalayan birinden maddi öneriler almak, hoşuma gitmiyor.
بدون إهانـة ولكنّني لست مرتاحا لأخذ نصيحة ماليّة من شخص يقوم بلعق مؤخرات الكلاب الأخرى

Diğer yarısında da benim suratımı yalıyor. Bu yüzden dişini fırçalıyorum işte.
وتقضي النصف الآخر بلعق وجهي لهذا أغسل أسنانها

-su an oturan sensin -ve telefonu dilinle yaliyorsun
لعلك تحتسين القهوة الخالية من الكافيين الآن وتحلمين بلعق الرغوة من شفتيه

Ayakkabılarımı yalamaya başlamadan o morona yetişmeliyim.
سأذهب لأقبض على ذلك المغفل قبل أن يبدأ بلعق حذائي

Tabloları yalamaya başladığına göre şeytanın burada olduğunu kabullenmemiz gerek.
حينما تبدأ بلعق اللوحات أظنه أنه سيكون وقت قبول فكرةأن الشيطان حاضرٌ هُنا.

Birbirlerinin yüzlerini yalamaya başladılar mı, onları kimse durduramazdı.
متي بدأوا بلعق وجهوههم لا بستطيع أحد وقفهم

Yani mektubu yollamadan önce pulu yaladı diyorsun.
إذاً أنتِ تقولين أنه فقام بلعق الطابع قبل أن يُرسل الرسالة

- Kıçını mı yaladı? 31 mi? Seni parmakladı mı?
هل قمِت بلعق مؤخرته، مداعبة قضيبه أو إذخال إصبعكِ في مهبلكِ؟

O da Buck'ın suratını yaladı.
بعدها قامت بلعق وجهه

Sonra bir bakmışsın göğüslerinin arasından fındık ezmesini yalarken köpek tasması takıyorsun.
بينما تسمح لك بلعق زبدة الفستق على صدرها.

Böylece biz yaklaşınca, sen onun sikini yalarken, hemen yanından geçebiliriz.
حتى يتسنّى لنا الإقتراب بينما تقوم بلعق قضيبه فنستطيع المرور من جانبه

Böylece sen onun sikini yalarken biz asansöre ulaşabiliriz.
حتى يمكننا الذهاب إلى المصعد بينما تقومُ بلعق قضيبه

"Tim, son zamanlarda kızımla oral birliktelik yaşadın mı?"
والدك ؟ تيم " هل قمت بلعق إبنتي مؤخراً ؟ "

Evet, çok garipti dün gece beni öpmeye çalıştığında ve kulağımı yaladın.
أجل، كـانالأمرغريبـاحقـا حين... حـاولت تقبيلي ليلة البـارحة و قمت بلعق أذنـي

Daha önce amımı öyle yalayan olmamıştı.
لم يقم أحد بلعق مهبلي هكذا أبداً

Bir kaç dakika sonra, parmaklarını yalıyor olacaksın.
بضعة ثوان وستبدأ بلعق أصابعك

Ne zaman uçsak uçagi yaliyorsun.
متى كنا مسافرين بالطائرة تقوم بلعق الطآئرة ؟