"بليد" - Translation from Arabic to Turkish

• Blade
• Bıçak
• moron
• B
• aptal
• geri zekalı
• Bleed
• salak
• kalın kafalı
• kalın kafalısın

O Blade. 2. hücre bloğunun en alt seviyesini yönetir.
وهذا بليد , إنه يدير العالم الثالث بجانب تجارة الأثقال

Sonya Blade mutlaka o turnuvada olmalı.
يجب أن تكون سونيا بليد في دورة المباريات

Blade, ben, bir kaç kişi daha bunun daha fazla sokağa yayılmasını önlemeye çalışıyoruz.
بليد وانا وبعض الاشخاص حاولنا ابقائه بعيدآ عن الشوارع احيانآ,اشخاص مثلك يكونون متورطين فى هذه الحرب

Bıçak'ı ne kadardır tanıyorsun, bu arada?
منذ متى و أنت تعرف بليد, بأيّة حال ؟

Seni severim Walter ama kahrolası bir moron olduğunu kabul etmen gerekecek!
ولكن عاجلا أم آجلاً، ستضطرّ إلى مواجهة حقيقة أنـّك بليد أبله

Hızlı olabilirsin, güçlü olabilirsin ve tüm o diğer saçmalıklara da sahipsin ama nihayetinde, B fazla insansın!
أنت قد تكون سريع, أنت قد تكون قويّ, و كل شيء آخر هراء, لكنّ في النّهاية يا بليد.

Blade... gündüzgezen -- hala saçma mücadelesinin peşinde.
بليد الجلاد ما زالَ يُتابعُ حملته الانتقامية

Blade, ben, diğer birkaç kişi, bunun sokaklara dökülmesini engellemeye çalışıyoruz.
بليد وانا وبعض الاشخاص حاولنا ابقائه بعيدآ عن الشوارع

Frost, bu Blade'le ilgili.
فروست، انه بخصوص بليد. انه مشغول الان

Blade'in annesi hamile olduğu sırada bir vampirin saldırısına uğramıştı.
ام "بليد" هوجمت من مصاص دماء بينما كانت تنجبه.

Sana söyledim Blade. Hakkındaki her şeyi biliyorum.
اخبرتك بليد أَعْرفُ كُلّ شيءَ عنك

Blade beni bekliyordu, kızı yem olarak kullanıyordu.
بليد كَانَ يَنتظرُني استعمل البنت كطعم

Blade'in annesi bir vampirin saldırısına uğramıştı hamileyken.
ام "بليد" هوجمت من مصاص دماء بينما كانت تنجبه

Söylemiştim, Blade, Senin hakkında herşeyi biliyorum.
اخبرتك بليد أَعْرفُ كُلّ شيءَ عنك

Bıçak seni babası gibi görüyor sanki.
بليد له نوع من النظرة إليك مثل شخصية الأب .

'Bıçak Altında'nın sadomazoşist öğeler içerdiğini söylüyorlar, oysa gitaristimin boğaz ameliyatını anlatıyordu.
وقالوا انه "في ظل بليد" كان على وشك سادية مازوخية، عندما كانت العملية حول الحلق عازف الجيتار لدينا.

Adam tam bir moron. Neler çektiğimi bilemezsin.
إن هذا رجل بليد أنت ليس لديك فكرة كم أعانى

Büyük kafalı olmak sorun değil, üstünlük, seni moron.
الرأس الكبير ليس مشكلة أنها ميزه,يا بليد

Hızlı olabilirsin Güçlü olabilirsin, ve diğer olaylarında tamam, ama eninde sonunda, B... sen çok fazla insansın!
أنت قد تكون سريع, أنت قد تكون قويّ, و كل شيء آخر هراء, لكنّ في النّهاية يا بليد.

Bir an için, senin çiftlik hayvanlarıyla seks yapan ve kolonide yaşayan bir aptal olduğunu düşünmüştüm.
للحظة ظننتُك مجرد أبله بليد يمارس الجنس مع حيوانات المزارع فقط

Görünüşe göre varmış, seni geri zekalı çocuk.
حسنٌ, من الواضح إنّكَ تحتاج أيّها الطفل بليد العقل

Tacoma Bleed için bir paket.
طرد لـ(تاكوما بليد)

Bunun çocuk psikolojisiyle bir alakası yok, salak!
لَيْسَ لهُ علاقة بالطفلُ عِلْم النفْس، أنت بليد!

Aslında, çünkü öyleyse erkek arkadaş sıkıcı trajik ama kalın kafalı ki ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken bir şey.
مأساوي، ولكن بليد الذي ينبغي إجتنابه بأيّ ثمن

Çok güzel fikirlerim var ama sen onları dinlemeyecek kadar kalın kafalısın.
لدي أفكار جيدة , لكنك بليد للغاية لكي تسمعها