"بل هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu
        
    • değil
        
    Bu su siseleriyle oynayan bir sakar kimse. TED بل هذا سوى أخرق يلعب ببضعة قنينات مياه.
    Bu para sizindir, Sofya Semyonovna, ve Bu bahsi artık kapayalım lütfen. Open Subtitles بل هذا المال لك يا سونيا سيميونوفنا وكفى كلاما
    Bu basit bir gezi değil. Okulu kurtarabiliriz. Open Subtitles هذه ليست رحلة خارجية بل هذا المشروع قد ينقذ المدرسة
    Katılıyorum. Bu daha da kötü. Open Subtitles أنا موافقة , لا بل هذا أسوء تتصرفين بطريقة غريبة الآن
    Ama gaz dolu odalarda olmaz, sadece tehlikeli değil aynı zamanda aptalca! Open Subtitles ولكن ليس في غرفة الغاز ليس خطراً فحسب ، بل هذا غباء
    Bu bir atışma değildir, iyi bir arkadaş olmaktır. Open Subtitles هذه ليست مشاحنة بل هذا عن كونكَ صديقاً مخلصاً
    Hayır, Bu, önceden işini berbat yapıyordun; şimdi daha az berbat yapacaksın, söyleme şeklim. Open Subtitles في التعبير عن قبولكَ اعتذاري، أليس كذلك؟ لا، بل هذا هو أسلوبي في القول أنّكِ كنتِ تقومين بعملٍ مزعج من قبل
    Ama Bu basit bir bakıcılık değildir, çünkü Bu Dünya'nın başka hiçbir yerinde bulunmayan bir mantardır. Open Subtitles لكن هذا ليس مُدبرُ منزلٍ قذر. بل هذا فطرٌ لم يُعثر عليه في مكانٍ آخر على الأرض.
    Bu veya bunun gibi bir şeyi, birinin ölmesi için kesersin. Open Subtitles هذا . كلا . بل هذا اول شيء تقطعينه ليفارق شخصا الحياه
    Bu iş artık annenin davası olmaktan çıktı. Open Subtitles هذا ليس حول قضيّة أمّكِ بعد الآن، بل هذا عن حاجتكِ لمكان تختبئي فيه،
    Marjorie Garnett ölüm döşeğinde ve Bu gerçeği kabul etmek zorunda. Open Subtitles بل هذا بشأن الحفاظ على نزاهة لائحة التبرع مارجوري جارنيت قاربت على الموت وعليها تقبل هذه الحقيقة المؤلمة
    Yaptığı surat Bu. Brandy neden seninle bir şey yapmak istemiyor anlıyorum. Open Subtitles بل هذا الوجه الذي فعله الان فهمت لما لا تريد براندي عمل شيء معك
    Belki Bu değil, ama bunların hepsi. Open Subtitles حسناً ، ليس هذا و لكن تقصد أمور الطب و المشرحة بل هذا تقصد عمل المحققين
    Hayir, Bu rapor, Savci Yardimcisi tanigi tehdit etmis anlamina geliyor. Open Subtitles كلا، بل هذا التقرير يعني أن حضرة النائبة هدّدت الشاهد
    Hayır, Bu adamcağız değil, şu eziyet çeken yoldaş. Open Subtitles ، لا ، ليس هذا الرفيق المسكين بل هذا الرفيق المعذب
    Artık Bu bir haber değil. Bu seninle ilgili bir mesele. Open Subtitles ليس الأمر متعلق بالقصه الآن بل هذا يتعلق بك أنت
    Bu artık bir hikaye değil. Bu senin hakkında. Open Subtitles ليس الأمر متعلق بالقصه الآن بل هذا يتعلق بك أنت
    Bu senin başkalarının ne istediğini hiç düşünmeden davranmanla ilgili. Open Subtitles أو إيذاء المشاعر، بل هذا عنك تتصرّف من دون أيّ اعتبار لما يُريده أيّ شخص آخر.
    Ama beni yılın babası yapan o değil, Bu. Open Subtitles ولكنَّ هذا لن يخولني لأصبحَ أفضلَ والدٍ في السنة, بل هذا
    Konu kabul ya da reddetme değil, Bu yapılması zorunlu bir şey. Open Subtitles هذه ليست مسألة رفض أو موافقة، بل هذا بيان لحقيقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more