"بماضيك" - Translation from Arabic to Turkish

• geçmişini
• geçmişinle
• geçmişinizde
• geçmişinizle
• geçmişinizden

Yeşimi vermezsen Amthor geçmişini kocana anlatacaktı.
ان امثور كان سيخبر زوجك بماضيك لو لم يحصل على العقد

Neden sen bana eski kötü kız geçmişini anlattıktan sonra düşünmek için zamana ihtiyacım olduğunu biliyor musun?
اتعرفين لماذا احتجت وقتا للكلام بعدما اخبرتني بماضيك كفتاة سيئة

Sanırım er ya da geç bir gün geçmişinle yüzleşmek zorunda kalacağını her zaman biliyorduk.
اعتقدت انك ستعترف بماضيك عاجلاً ام اجلاً

- Sabıkalı geçmişinle gurur duyuyorsun, değil mi?
مفتخراً جداً بماضيك الإجرامي، أليس كذلك؟

Sizin geçmişinizde yaşıyorum. Benim zamanım da geçti.
وعشت بماضيك ، وقد ولى زمني أنا أيضاً

Bugünkü durumunuzu görmek için geçmişinizle karşılaştırma yapmanız en iyisidir.
لا يوجد شيئ مثل اصطدامك بماضيك كي يساعدك على مواجهة حاضرك

Bay Toscani... bize askeri geçmişinizden söz edebilir misiniz?
سيد توسكانى... ...هل بإمكانك أن تخبرنا بماضيك الحربى

geçmişini önemsemezdi.
لو أنني استمعت إليه قليلا. لم يكن يهتم بماضيك

Ne yap biliyor musun? geçmişini sen hallet, geleceğimizi ben düşünürüm
أتعلم، اعتني انت بماضيك وانا سوف اعتني بمستقبلك

Nasıl geçmişini öylece unutup gidebilirsin?
كيف تعيش إذا كنت محكوماً بماضيك

Şimdi yok. Ama geçmişini düşün.
لكن الآن، عليك أن تُفكر بماضيك.

Trask bir şey söylemiş olmalı çünkü senin geçmişini araştırıyor.
لـابد أن (تراسك) قال شئ ما، فهو يبحث بماضيك.

Hackett senin geçmişini biliyor.
هاكيت يعلم بماضيك

geçmişinle olan duygusal bağlarını kesmeden seni istediğim şekilde elde edemem.
لن أحظى بك على النحو الذي أبتغيك عليه بينما ما زلت متعلّقًا بتلك الصلات العاطفيّة بماضيك.

- Sabıkalı geçmişinle gurur duyuyorsun, değil mi?
فخور بماضيك الإجرامي، اليس كذلك؟

O geçmişinle olmaz.
ليس بماضيك

Ben sadece geçmişinizle ilgileniyorum.
لست مهتمّة إلا بماضيك

O'na geçmişinizden bahsetmezseniz sorun değil.
كلا,لو أنك تخبرها بماضيك.