Anlaşılan Bay Rhubarb'ın parasını almadan kaçmasını sağladınız. | Open Subtitles | حسنا, و بالتأكيد أعطيت روبارب الفرصة للهروب بماله |
Ama Elijah parasını benim aldığımı düşünürse, altı aylık çaba boşa gider. | Open Subtitles | ولكن إذا اعتقد إيلايجا أنني هربت بماله ستة أشهر من العمل تذهب هباء |
Bu zamana kadar parasını orada mı tutuyormuş? | Open Subtitles | إذاً هناك حيث كان يحتفظ بماله طوال الوقت؟ |
Bazıları sadece o adamla oynayabilmek için paralarını kaybediyordu. | Open Subtitles | بعضهم كان يلعب مضحيا بماله في مقابل أن يقول بعد ذلك |
evini düzenlersen, onun parasıyla eşin kaçacak. | Open Subtitles | إذا عدت إلى منزلك بماله ستهرب زوجتك |
Ãte yandan, elimizde kuşkulu Sturgeon Reid var. parasını ve gururunu uzaylılara yatıran, | Open Subtitles | من ناحية اخرى لدينا شكوكنا يرمي بماله و عروسه فقط هكذا |
parasını harcamazsa, hiçbir zaman ölmeyecek sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أنه إذا تمسك بماله فلن يموت أبداً |
Holly, York uyanıp parasını boşa harcadığını anlamadan bu satışı gerçekleştir. | Open Subtitles | "هولي " قومي بالبيعة قبل أن تستيقظي وتدركي أنه ألقى بماله بعيدًا عنكِ |
parasını kasada tutar. | Open Subtitles | إنه يحتفظ بماله في الخزنة |
Dungloe'ya dönmeden önce parasını isteyecektir. | Open Subtitles | سيطالب بماله قبل أن يذهب إلى "دونغلوي" |
Loxley parasını harcamaktan nefret eder, hepsi bu. | Open Subtitles | (لوكسلي) يكره أن يُشارك بماله, هذا كل شيء. |
Berlin'in parasını tuttuğu yer orası. | Open Subtitles | حيث يحتفظ برلين بماله |
parasını ve pasaportunu hazır tutmam gerek. | Open Subtitles | أن أحتفظ بماله و جواز سفره |
Suger'ın parasını Bayview Heights'da güvenli bir evde tuttuğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت لي أن (سوكر) ما يزال يحفظ بماله في منزل آمن في مرتفعات (باي فيو) ـ |
Orası kesin. Adam parasını çarçur etmedi. | Open Subtitles | لم يلقي بماله بعيداً |
- parasını ne yapmış? | Open Subtitles | من يهتم ؟ -ماذا فعل بماله ؟ |
Kumarı seven bir adam, parasını Stannis'e yatırır. | Open Subtitles | من يحب الرهان سيراهن بماله على (ستانيس) |
Ve o müşterilerine kendi parasından, paralarını geri vermeye çalışmış. | Open Subtitles | فحاول سد ديون زبائنه بماله الخاص |
Jamal iş birliği yaparsa, paralarını da onurlarını da kaybetmeyecekler. | Open Subtitles | -فسيحتفظ بماله و بكرامته |
Ceplerini onun parasıyla doldurarak mı? | Open Subtitles | عن طريق ملئ جيوبك بماله |