Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. | Open Subtitles | و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى |
İnsan en iyi olanı yapmalıdır Hastanın isteğiyle | Open Subtitles | و عندما تقوم بما هو الأفضل للرغبة المريض |
Aslında çocuklar için en iyi olanı yaparsın değil mi? | Open Subtitles | أنت حقاً فقط تقومين بما هو الأفضل بالنسبة للأطفال |
Aslında çocuklar için en iyi olanı yaparsın değil mi? | Open Subtitles | أنت حقاً فقط تقومين بما هو الأفضل بالنسبة للأطفال |
Ama ben de kızım için en iyisini bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لكن يتوجب علي القيام بما هو الأفضل لأبنتي |
Çocuğum için en iyi olanı yapmalıyım. | Open Subtitles | علي القيام بما هو الأفضل لإبني |
Amerika için en iyi olanı yaparız biz, David. | Open Subtitles | سنقوم بما هو الأفضل لـ"أمريكا" يا (دايفيد) |
Ben senin babanım. Ve senin için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أنا والدك وأقوم دائماً بما هو الأفضل لك. |
Bu kadar nasihatten sonra, sanırım, kendin için en iyisini düşünürsün. | Open Subtitles | لنأمل فقط من خلال كل تلك العِبَر ستفكر بما هو الأفضل لنفسك |
Charming için en iyisini neyse onu yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | إنه كان يتعلق بما هو الأفضل ل تشارمنق |