Ama niyet benim için doğru olanı yapacak cesaretim var. | Open Subtitles | لكن الآن لدي الشجاعة لاقوم بما هو صائب بالنسبة لي |
Sonuç olarak, doğru olanı yapmalıyız. | Open Subtitles | في نهاية اليوم، علينا أن نقوم بما هو صائب |
Her zaman bizim için savaşıyor ve doğru olanı yapıyor. | Open Subtitles | سأتمكن من القيام بالمثل إنه موجود دائماً من أجلنا ويدافع عنا ويقوم بما هو صائب |
İşleri normalde bu yolla halletmem ancak bazen ilkelerinizi bir kenara bırakıp doğru olanı yapmanız gerekir. | Open Subtitles | تلك ليستَ الطريقة المعتادة لِتعامل مع الأمور لكن أحياناً يجب أن تتخلى عن مبادئك لتفعل بما هو صائب |
Artık doğru olanı yapabilirsin. | Open Subtitles | الآن يمكنكَ القيام بما هو صائب |
Senin için doğru olanı yapmalı ve bu kıza yardım etmelisin. | Open Subtitles | يجدر القيام بما هو صائب بالنسبة لك. وساعدهذهالفتاة... |
- Ben, doğru olanı yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بما هو صائب |