Kovulmamak adına daha fazla satış yapmak için bu son şansım. | Open Subtitles | أعمل نوبة مضاعفة إنها فرصتي الأخيرة للقيام بمبيعات كي لا أُطرد |
- 70 ve 80'lerde Kapu kokain satış ve kaçaklığı işinde başrol oynamış. | Open Subtitles | الكابو كانوا يهتمون بمبيعات الكوكوايين و الاتجار. |
Aile işi için Chicago'dan buraya birkaç satış işi için uçakla geldiğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنّه جاء من (شيكاغو) للقيام بمبيعات لتجارة عائلته؟ |
Şu sıralar ekonomik yönden sıkıntıda olabilirsiniz ancak ne var ki Rolls-Royce, Bentley ve Aston Martin, Çin'e bağlı oldukları için satış rakamlarından hoşnutlar. | Open Subtitles | الآن، لعلنا واقعون تحت تأثير الأزمة الإقتصادية، مع ذلك، (رولز رويس) و (بينتلي) و (آستون مارتن) جميعهم ينعمون بمبيعات قياسية، والفضل في ذلك عائدٌ إلى حاجة السوق الصينية |