Önce cesedimden geçmelisin. Çünkü, onlar için öncelikle bir oğulum ben kiracı değil. | Open Subtitles | لن أسمح لك بذلك فقد صرت بمثابة ابن لهما لا مستأجراً كما ترى |
Önce cesedimden geçmelisin. Çünkü, onlar için öncelikle bir oğulum ben kiracı değil. | Open Subtitles | لن أسمح لك بذلك فقد صرت بمثابة ابن لهما لا مستأجرا كما ترى |
İberya'da dedenle beraber savaştık. Baban oğlum gibiydi. | Open Subtitles | قاتلت في ايبريا مع جدك والدك كان بمثابة ابن لي |
Benim oğlum gibiydi. | Open Subtitles | كان بمثابة ابن لي |
Onu kendi oğlum gibi görüyorum. | Open Subtitles | هذا الولد بمثابة ابن لي |
Ricky Bobby'nin ısrarlı tavsiyesi üzerine ki kendisi oğlum gibidir, hatta daha öte sürücü olarak Cal Naughton Jr.'ı atıyorum. | Open Subtitles | و بعد الإلحاح على (ريكي بوبي) الذي يكون بمثابة ابن لي الأفضل... سأدعوها (كال نوتن الأبن) كالسائق |
oğlum gibiydi. | Open Subtitles | ذلك الفتى كان بمثابة ابن لي. |
Marcel benim oğlum gibiydi. | Open Subtitles | (مارسل) كان بمثابة ابن إليّ. |
Curro aynı zamanda benim oğlum gibi. | Open Subtitles | كورو " بمثابة ابن لي أيضاً " |
Visualize'daki her adam benim oğlum gibidir. | Open Subtitles | -كلّ رجل في "الرؤية" بمثابة ابن لي . |