"بمحاكمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruşma
        
    • mahkemeye
        
    • dava
        
    • yargılama
        
    • davasında
        
    • davasıyla
        
    • yargılanacaksın
        
    • davası
        
    • davasını
        
    • davasının
        
    • duruşmaya
        
    • yargılandığı
        
    • suç
        
    Bu bir duruşma değil. Yanında bulunmaya hakkım var. Open Subtitles هذه ليست بمحاكمة لدي كل الحق لأكون هنا معها
    Sahte bir duruşma yapmamızı istiyor. Bizi gerçeğine hazırlamak için bir tür deneme... Open Subtitles تريد ان تقوم بمحاكمة تجريبية مجرد محاولة لتجعلنا نستعد
    mahkemeye çıkmak istiyorum. Bu meseleyi Yetkili'ye götürmek istiyorum! Open Subtitles اطالب بمحاكمة أريد ان أنقل هذه القضية الى السلطة
    Fazla vaktim yok. Önemli bir dava ile ilgileniyorum. Open Subtitles ليس لدي الكثير من الوقت أنا مرتبط بمحاكمة
    - Pardon? Bunca yıldır içeride olmamın en büyük nedeni adil bir yargılama yapılmaması idi. Open Subtitles السبب الذي جعلني أتواجد هُناك كُل هذه المُدة هو أنني لم أحظى بمحاكمة عادلة
    O, babanın davasında kilitti. Open Subtitles هي كانت الشاهدة الأساسية بمحاكمة والدك
    Bu dava geçen yıl görülen dört göçmenin davasıyla karşılaştırılıyor. Open Subtitles ما حدث أصبح يقارن بمحاكمة المهاجرين العام الماضي
    Adil bir şekilde yargılanacaksın. Open Subtitles سوف تحظين بمحاكمة عادلة
    Yeni bir duruşma kararı vermekten daha fazlasını yapamadığım için de üzgünüm. Open Subtitles ليس لدي السلطة لفعل أكثر من أن آمر بمحاكمة جديدة
    Bu karar için başvuruma izin vermezlerse yeni bir duruşma için başvururum. Open Subtitles لن يسمحوا لي باستئناف هذا الحكم، لذا سأطالب بمحاكمة جديدة.
    Avukatı, benim bu davadaki profil çalışmama dayanarak yeni bir duruşma deneyeceğini yayımladı. Open Subtitles قدم محاميها اقتراح للقيام بمحاكمة جديدة بناءا على عملى لتحليل القضية
    Yeni bir duruşma denediğine inanabiliyor musunuz? Open Subtitles هل تستطيع التصديق انها تطالب بمحاكمة جديدة ؟
    Bu delilik. Sonunda hepimiz askeri mahkemeye çıkacağız. Open Subtitles هذا جنوني سوف ينتهي بنا الامر بمحاكمة عسكرية
    İlişkinizi göz önünde tutarsak, bu adamın, işlediği suçlar vasıtasıyla mahkemeye çıkmasını istiyoruz. Open Subtitles نظرا لإهتمامك نحن نطالب بمحاكمة هذا الرجل عن الجرائم التي ارتكبها
    Senin mahkemende dürüst bir dava bulamayacağımı mı söylüyorsun? Çok çok dikkatli olun Bay Vail. Open Subtitles تقولينَ أنه لا يمكننى أن أقوم بمحاكمة عادلة فى قاعتِك ؟
    Adil bir yargılama olana kadar ve gerçek ortaya çıkana kadar orada tutuklu kalacaksın. Open Subtitles وسيتم احتجازك إلى أن تظي بمحاكمة عادلة ... ويتم كشف الحقيقة بالكامل
    Evet. Yakın zamanda kendisini bir ceza davasında savundum. Open Subtitles .أجل , لقد كنت أدافع عنه بمحاكمة جريمة
    Lobos'un John Doe davasıyla ilgili hiçbir evrakın bu binadan çıkmaması yönünde kesin emirlerimiz vardı. Open Subtitles كانت لدينا أوامر صارمة بألا تخرج الوثائق المتعلقة بمحاكمة (لوبوس) السرية من المبني
    Adil bir şekilde yargılanacaksın. Open Subtitles سوف تحظين بمحاكمة عادلة
    Şikago'da rüşvet davası açacaksanız, her şeyi beklemelisiniz. Open Subtitles وفي شيكاغو عندما يتعلق الأمر بمحاكمة قضايا الفساد فلا شيء مضمون
    Eğer cinayet davasını kazanırsan anlaşma devam edecek. Open Subtitles الصفقة ستبقى كما كانت طالما أنّك ستفوز بمحاكمة القتل ؟
    Bir cinayet davasının ortasında olduğumuzu ve boş vermeni istediğimi söylüyorum. Open Subtitles أنا أقول أنّنا منشغلين بمحاكمة قتل وأريد منك أن تتغافل عنها هذه المرة
    Ve burada duruşmaya çıkartabilirsin. Open Subtitles و المخاطرة بمحاكمة عادلة, هنا
    Adil bir şekilde yargılandığı takdirde. Open Subtitles بأن تحظى بمحاكمة عادلة.
    Yahudilere karşı suç işlemiş bir Nazi'yi yargılamak İsrail'in en mukaddes hakkı. Open Subtitles إسرائيل لديها حق مقدس بمحاكمة شخص نازي على جرائمه في حق الشعب اليهودي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more