Sonuç olarak, Texas’ın iki katı büyüklüğünde çöp arazilerimiz var. | TED | وبالنتيجة ولدينا مخلفات نفايات أكبر بمرتين من مساحة تكساس |
Hey, bu öncekinin iki katı kadar büyük. | Open Subtitles | مهلاً ، هذه أكبر بمرتين من القُنبلة الأخيرة |
Ama eğer büyüme yavaşlarsa, her jenerasyonda yaşam standartlarımızı ikiye katlamak yerine gelecekteki Amerikanlar ebeveynlerinin iki katı kadar rahat yaşamayı bekleyemeyecekler. ya da çeyreğini bile. | TED | ولكن إذا تباطأ النمو, بدلاً من مضاعفة مستوى معيشتنا كل جيل, الأميركيين في المستقبل لا يمكن أن نتوقع أن يكونوا أحسن حالاً بمرتين من آبائهم, أو حتى ربع [ أحسن حالاً بربع ] من آبائهم. |
Yeni aşı, bu, son virüsler üzerinde, eski aşıya göre iki kat daha fazla etkiye sahipti. Ve bizde hemen bunu kullanmaya başladık. | TED | اللقاح الجديد كان له تأثير مضاعف أكثر بمرتين من اللقاح السابق لذا فقد بدأنا مباشرة باستعمال هذا اللقاح. |
Kendini zengin hisseden katılımcılar, kendini fakir hisseden katılımcılardan iki kat daha fazla şeker aldı. | TED | المشاركون الذين شعروا بأنهم أغنياء أخذوا حلوى أكثر بمرتين من المشاركين الذين شعروا بالفقر. |
Yabani hindiler, su samurundan biraz daha tehlikeli, pandalar ise uğur böceklerinden iki kat daha sevimliymiş. | TED | الديوك الرومية البرية تعتبر أكثر خطورة بقليل من ثعالب البحر، والباندا أكثر تحبباً بمرتين من حشرة الخنفساء. |
2015 'te ''Lancet'' bir makale yayınladı, varlıklı ülkelerde erkeklerin her yaşta ölüm oranlarının kadınların iki katı olduğunu gösterdi. | TED | في عام 2015 قامت مجلة "لانست" بنشر مقال يُظهر أن الرجال في الدول الغنية معدل وفياتهم أكثر بمرتين من النساء في أي فئة عمرية. |
Fakat kınkanatlının en az iki katı büyüklüğünde olması gerekiyor; gerçekten dev bir tırtıl olmalı. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تكون على الأقل أكبر بمرتين من (الخنفساء), (سُرْفَة) كبيرة حقا. |
Şu anda Alcatraz'ın iki katı büyüklükte ufak bir adadasın. | Open Subtitles | انت حالياً تقف على جزيرة صغيرة تقريباً (أكبر بمرتين من حجم (الكتراز |
- Yatak odamın iki katı. | Open Subtitles | هذه أكبر بمرتين من غرفة نومي |
Altı ay sonra, Central Park için mekan-özel bir albüm yaptık, National Mall'ın iki katı büyüklüğünde bir park, Sheep's Meadow'dan Ramble'a oradan Göl'e kadar yayılan bir müzik eşliğinde. | TED | بعد ستة أشهر، قمنا بألبوم لموسيقى الوعي بالمكان لمنتزه سينترال بارك، هو منتزه أكبر بمرتين من حجم منتزه السوق القومي، يشتمل على موسيقى تترواح من موسيقى مرج الغنم إلى ترعد إلى الذخيرة. |
Yasal sınırın iki katı. | Open Subtitles | -أكثر بمرتين من الحد القانوني |
Bana hep şunu hatırlatıyorsun-- ödül olarak kazanılan para, çalışıp kazanılandan iki kat tatlı gelir. | Open Subtitles | ذلكالمالالذيأربحه.. له مذاق أحلى بمرتين من المال الذي أكسبه |
Bunun yanında, eşcinsel gençler normallere göre iki kat fazla intihara meyillidir. | Open Subtitles | كما أن احتمال انتحار المراهق الشاذ أعلى بمرتين من الطبيعي |
Yavaştan alsan bile başkalarına göre iki kat daha hızlısın sen. | Open Subtitles | حسناً,حتى وأنت بنصف سرعتك,أنت أسرع بمرتين من أي شخص آخر |
Jura dönemi okyanus yırtıcılarından en az iki kat daha büyüktür. | Open Subtitles | اكبر بمرتين من معظم ضواري المحيط الجوراسي |
Kuzey kutbunun başka bölgelerden iki kat hızlı ısınmasının nedeni budur. | Open Subtitles | لهذا فإن حرارة القطب الشمالي ترتفع أكثر بمرتين من أي مكان آخر |
Sonuç olarak, aktarım kaybını ve her şeyi hesaba kattığınızda dahi, aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinde onu yakıp elektrikli arabanızı şarj ederek en az iki kat daha iyi durumdasınız. | TED | إذن، حتى بعد أخذ خسائر النّقل بعين الاعتبار، حتى باستعمال نفس الوقود، ما زلت على الأقل أحسن بمرتين من شحن سيّارة كهربائية واستهلاك الشحن في محطة التوليد. |
Yani önceki durumundan iki kat daha iyi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, هذا أفضل بمرتين من قبل؟ |