| Bunu yapabileceğini biliyoruz. Bu yüzden insanlara yardım etmeye çalışmıyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أفكر أبداً بمساعدة الآخرين |
| Sürekli insanlara yardım etmeye çalışamam ve yine her şeyin suratımda patlamasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني الإستمرار بمساعدة الآخرين فقط لينقلب الأمر عليّ. |
| -Ama başkalarına yardım etmek de... | Open Subtitles | لكن الأمر يتعلق أيضاً بمساعدة الآخرين .. |
| Şey, başkalarına yardım etmek hoşumuza gidiyor. | Open Subtitles | حسناً, نستمتع بمساعدة الآخرين |
| "...diğerlerine yardım etme yolundaki çabaların, ve benim seni düşürdüğüm duruma bak. | Open Subtitles | إلتزامكِ بمساعدة الآخرين و أنا موضعتكِ في موقع هو عبارة عن كابوس لكل طبيب |
| Karen McCluskey her zaman başkalarına yardım etmesi gerektiğine inanmıştır, | Open Subtitles | كارين مكلاسكي) ، تؤمن دائماً بمساعدة الآخرين) |
| Deseydin, ölen akrabalarla iletişime geçip insanlara yardım etmek istemezdim. | Open Subtitles | إن أخبرتني حينها، فلم أكن لأقنعك بمساعدة الآخرين في التحدث إلى أقربائهم الموتى. |
| Justin, insanlara yardım edebilmek harika birşeydir. | Open Subtitles | جاستن ، رغبتك بمساعدة الآخرين أمر رائع |
| İnsanlara yardım etmeyi severim. | Open Subtitles | أستمتع بمساعدة الآخرين |
| " Diğerlerine yardım etme yolundaki amacını istismar ettim ve seni her doktorun kabusu olabilecek bir duruma soktum." | Open Subtitles | التعهد بمساعدة الآخرين و وضعتك في وضع.. يشكل كابوساً لكل طبيب |
| "...diğerlerine yardım etme yolundaki çabaların, ve benim seni düşürdüğüm duruma bak. | Open Subtitles | إلتزامكِ بمساعدة الآخرين و أنا موضعتكِ في موقع هو عبارة عن كابوس لكل طبيب |