"بمشرط" - Translation from Arabic to Turkish

• neşterle
• maket
• jiletle

Sonra görüşürüz müyüz? Hayatın tüm zorluklarını neşterle bertaraf edememek kötü.
سيء جدا أنك لا تستطيع مواجهة جميع صعوبات الحياة بمشرط طبي.

Ve ne kadar acıyı neşterle kesip atmaya çalışsak da ya da dolabın arkasına kaldırmaya genellikle çabalarımız boşa gider.
سواء حاولنا أن نزيل الألم بمشرط أو أن نتركه في خزانتنا محاولتنا غالباً ما تفشل

Göldeki kadın altın yaldızlı bir neşterle belirerek seni kutsayıp tıp öğrencisi mi yaptı?
سيدة البحيرة ظهرت لك بمشرط ذهبي وأخبرتكِ أنك طالبة طب؟

Kesit, maket bıçağı gibi bir şeyle kesilmişçesine temiz, kusursuzdu.
الشقّ كان نظيفًا، دقيق كما لو أنّه تم بمشرط أوراق أو شيء من هذا القبيل

Yüzü herhalde maket bıçağıyla kesilmişti.
وجهها قطع على الأغلب بمشرط ورق/.

Onun ve başka bir yalnızın dudaklarını jiletle kesip birbirleriyle öpüşmeleri için zorladık.
قمنا بجرح شفتيه بمشرط و شفتي "وحيد" أخر ايضاً وأجبرناهم علي تبادل القبلات

neşterle bacağını ampute edeceksin ve arkanda durmamı mı istiyorsun?
ستقومين ببتر قدمها بمشرط و تظنين مني أن أوافق على ذلك ؟

Şaka yapmazsam neşterle gözlerimi dışarı çıkarırım
قد أقتلع عيني بمشرط إن لم أقل نكتة

Elimizde neşterle masaya yaklaşırız ve ameliyatı tek başımıza yaparız.
{\cH2BCCDF\3cH451C00}نخطو نحو الطاولة بمشرط في إيدينا، وننطلق وحدنا.

Ha, kardeşimin bir neşterle parçalara ayrıldığını kastediyorsun.
تعني لأن اخي تم تشريحه بمشرط ؟

Onun büyükbabası gözlerimizi neşterle açtı.
جدّه اقتلع أعيننا بمشرط.

- Hiçbir şey. - X-Acto bıçağı al. - Ya da bir maket bıçağı, tamam mı?
استعن بمشرط أو قاطعة فحسب

Adamın boğazını maket bıçağıyla kesmiş.
قامت بقطع عنقه بمشرط

maket bıçağıyla boğazını kestin.
قمتِ بقطع عنقه بمشرط

Birileri onun üzerinde jiletle gezmiş derdim.
قد أقول أن شخص شرحها بمشرط حاد