"بمطاردتي" - Translation from Arabic to Turkish

• kovalamaya
• peşimi bırakmayacağını
• peşime
• takip etmeye

Ben yolda yürürken, aniden bir aslan çıktı ve beni kovalamaya başladı!
عندما فجأةً قفز أسد إلى الخارج و بدأ بمطاردتي لقد كان عملاقاً مع أسنان حادة كبيرة

Sen de pencereden gizlice çıkacaksın ve beni kovalamaya başladığında sen de diğer yoldan koşacaksın.
سوف تخرجين من النافذة عندما يبدء بمطاردتي

İşte çavuş odaya dalıp beni kovalamaya başladı.
إذن مدربي المسؤول قام بتحطيم الباب ثمّ بدأ بمطاردتي

Onunla New York'a dönmeye razı olana kadar peşimi bırakmayacağını söylüyor.
يقول بأنه سيقوم بمطاردتي إلى أن اوافق على العودة إلى نيويورك معه

Ama peşime düşeceğini biliyorum. Uzun süredir peşimde.
لكن سيقوم بمطاردتي ، أعلم انه كان يطاردني.

Onu aramaya çıktım ama yoldaki adam beni takip etmeye başladı.
. . ذهبت لأبحث عنه , لكن حينها الرجل الذي صدمناه بدأ بمطاردتي

Adamlar beni kovalamaya başladı.
و قد بدأ بمطاردتي

peşime düşen herkes talihsiz kurabiye olacak.
من يقوم بمطاردتي .. ستصبح كعكة "فتاة" غير محظوظة

Cameron'un böyle peşime düşmesine izin vermezdi.
لن يدع كاميرون يقوم بمطاردتي مثل هذا

Ya da daha kötüsü. Bana inanırlar ve beni takip etmeye başlarlar.
أو أسوء من ذلك, منهم من يصدقني فيبدأ بمطاردتي

Ben Pat'e aşık olduktan sonra, Ernestine beni takip etmeye başladı.
بعد أن أٌغرمت بـ "بات" بدأت "إيرنستين" بمطاردتي