"بمعجزة" - Translation from Arabic to Turkish

    • mucizevi
        
    • mucize eseri
        
    • mucizeydi
        
    • bir mucize
        
    • mucizesi
        
    • mucizeyle
        
    • bir şekilde
        
    • mucize olur
        
    • mucize yaratmalı
        
    • mucize sayesinde
        
    Zero mucizevi bir şekilde canlanmadan yaşamla ölüm arasında gidip gelecek. Open Subtitles سيبقى زيرو بين الموت و الحياة حتى يشفى و يعود إلى الحياة بمعجزة
    Diyelim ki, mucizevi eseri her şey işe yaradı ve gondola vardık. Open Subtitles لنقل أنه بمعجزة ما سينجح كل هذا و نصل إلى العربة
    Annem bir dizi operasyondan sonra mucize eseri olarak kurtuldu. bu adam da bu ülkenin başkanı olarak seçildi. TED تماثلت أمي للشفاء بمعجزة بعد عملية جراحية صعبة خضعت لها، وهذا الرجل انتخب كرئيس لهذه البلاد.
    Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك.
    Polisler onu karda kanlar içinde bıraktılar. Kurtulması mucizeydi. Open Subtitles الشرطة تركته ينزف على الجليد ونجا بمعجزة
    Eğer bir mucize olur ve bundan kurtulursak beni bir daha aramanı istemiyorum. Open Subtitles إن تمكنا بمعجزة من الفوز بهذا فأريدكَ أن تنسى رقمي هل تفهمني ؟
    Çünkü olmamız gereken yerden 15 km uzaklıktayız ve bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama senden lanet bir Noel mucizesi umuyoruz. Open Subtitles لأننا نبعد عشرة أميال عن المكان الذي يجب أن نكون فيه و ولا أعرف كيف ساقولها لكن لكننا نأمل بمعجزة في عيد الميلاد هذا
    Kaybetmemeye karar verir, ve bir mucizeyle kazanırsa, paramı yine de isterim, Harvey. Open Subtitles و إذا قرر أنه لم يحب الخسارة و بمعجزة ما قد فاز (مازلت أريد مالي يا (هارفي
    mucizevi bir şekilde iyileştiğini söyleyebilmek isterdim ama olmadı. Open Subtitles أتمني إن كان باستطاعتي أن أقول أنها شفيت بمعجزة لكنها لم تفعل
    Öğretmen ilk sınavını mucizevi bir şekilde geçti ama şimdiki rakibi The Dane. Open Subtitles لقد اجتاز المدرس الاختبار الأول بمعجزة, لكن عليه أن يواجه الدانماركي.
    Ama bu kez ölmekte olan müşterilerinden birisi mucizevi şekilde iyileşmişti. Open Subtitles ولكن هذه المرة المشكلة كانت أنّ إحدى عميلاته المحتضرات قد تعافت بمعجزة
    İyileşirken mucize eseri küvette boğulmaktan kurtuldu. Open Subtitles وفيما كان يتعافى غرق في حوض الاستحمام وانقذوه بمعجزة
    Ne yani, bir mucize eseri gökyüzünden yere bir melek inip... her yıl okyanuslarınıza 350 milyar ton petrolun sızmasını... durduracak mı? Open Subtitles اتظنين ان ملاكاً سيهبط بمعجزة من السماء ويمنع 350 بليون طن بترول من التسرب الى المحيط كل عام؟
    Polisler onu kanlar içinde yatarken karın üzerinde bıraktı. mucize eseri kurtuldu. Open Subtitles الشرطة تركته ينزف على الجليد ونجا بمعجزة
    Bu yüzden bütün yüzleri unutman bir mucizeydi. Open Subtitles وكان ذلك أشبه بمعجزة أن تفقدي إدراك كل تلك الوجوه بسبب ذلك
    Seni o fotoğraf için hareketsiz tutmak bir mucizeydi. Open Subtitles لقد جلستِ بمعجزة حتى يتم إلتقاط هذه الصورة
    Tabii bir mucize olup da 90 dakika içinde davayı kazanmazsanız. Open Subtitles إلا إذا ربحت القضية بمعجزة ما في الـ90 دقيقة القادمة
    - Yalan söylemeyeceğim. Noel mucizesi gibi geldi. Open Subtitles ولن أكذب، بدت تلك أشبه بمعجزة عيد الميلاد
    Kâbusumuz mucizeyle sonuçlandı. Open Subtitles كابوسنا أنتهي بمعجزة ساعده
    Sihirli bir şekilde değil. Üç tane ameliyat geçirdim, bunlardan birisi de deneyseldi. TED ليس بمعجزة ولكن خضعت لثلاثة عمليات جراحية بأرادتي وواحدة منهم كانت للتجربة
    mucize olur da bu mesajı alırsan... dikkatlice dinlemeni istiyorum. Open Subtitles إذا وصلتكِ رسالتي بمعجزة ما أريدكِ أن تستمعي لها بدقة
    - Tretiak onları kurtarmak için bir mucize yaratmalı. Open Subtitles تيتريك يجب ان يظهر لهم بمعجزة ليحفظ حياتهم
    Tüm kaçırdığı şeyleri görüyor ve hayret ediyorum ve hayatta olduğunu umut ediyorum ve aptal, çılgın bir mucize sayesinde bir gün buraya gelir ve bizimle beraber bunları görür diye düşünüyorum. Open Subtitles أن أرى و أتعجب من كل الأمور التي غاب عنها و أبقى على أمل أنه لازال على قيد الحياة و ذلك سيحصل, بمعجزة مجنونة و غبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more