"بمعنى أخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Başka bir deyişle
        
    • Diğer bir deyişle
        
    • Başka deyişle
        
    Başka bir deyişle, onların asıl hedefleriyle aynı doğrultuda gidiyoruz. Open Subtitles بمعنى أخر, نحن نتحرك بنفس الأتجاه . الذي يتحرك به هدفهم الحقيقي
    Başka bir deyişle, peşinden gitmemiz kaderimizde yazıyor, öyle değil mi? Open Subtitles بمعنى أخر , إنه قدرنا ان نتعقًبها أليس كذلك ؟
    - Başka bir deyişle seni seviyor ama nasıl göstereceğini bilmiyor. Open Subtitles أجل، بمعنى أخر... هو يحبك، لكنه لا يعرف كيف يظهر ذلك.
    - ...üzmeyen birisi. - Diğer bir deyişle, senin tam tersin. Open Subtitles فقط لكى يبنى لنفسه دعما بمعنى أخر شخص ما على عكسك
    Diğer bir deyişle, ben mahkemeye öfke sorunlarının giderildiğini söyleyene dek burada kalacaksın. Open Subtitles لذلك بمعنى أخر أنت هنا حتى أعلم المحكمة أن مشكلة غضبك قد حْلت
    Bir Başka deyişle en ihtiyaç duyduğu zamanda ülkenize... yardım etmeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles بمعنى أخر انت ترفض ان تساعد بلدك في ساعة حاجتها .سيد الينوت
    Başka bir deyişle, tüm yaratıkları bir olarak düşündüğünüzde hepimizden daha korkunç olan siz değil misiniz? Open Subtitles بمعنى أخر عندما تفكر بجميع المخلوقات ككل أليس بينكم من هم اكثر إرعاباً منا؟
    Başka bir deyişle, dün Tayvan'ın yaptığı tekliften Çin'in haberi var ve teklif ettikleri fiyat her ne ise, Tayvan'ın teklifinden fazla. Open Subtitles بمعنى أخر الصين على علم بالعرض الذى تلقيناه من تايوان بالأمس و أيًا كان عرضهم جمهورية الصين تستطيع التغلب عليه
    Başka bir deyişle, işleri düzeltince, tepe noktasına çıkıyoruz. TED بمعنى أخر أنه في نقطة ما سننتعش و نصل إلى أفضل ما عندنا .
    Başka bir deyişle, denizcinin savaş kazanmak için yapması gereken şey politikacıları gazlamak ve düşmanı yok etmek hariç gerisini boş vermek. Open Subtitles بمعنى أخر ، الجندي الذي ...يريد الفوز بالحرب هو الذي يقطع علاقته بالسياسة و يتجاهل كل شئ عدا أن يدمر عدوه
    Başka bir deyişle, bir şeyi seyrederken onu değiştirirsin. Open Subtitles بمعنى أخر: عندما تشاهد شيئا ما ستغيره
    Başka bir deyişle, sayın elçi Meta-Gene sıradan bir insanı, süper güçlü biri yapıyor. Open Subtitles بمعنى أخر, أُيها السفير... .. المُميزات الجينية تسمح للجنس البشرى بتطوير طاقته إلى طاقة بشرية خارقة.
    Başka bir deyişle sorma. Open Subtitles بمعنى أخر ، لا تسأل
    Başka bir deyişle... Open Subtitles -أو بمعنى أخر ...
    Başka bir deyişle, eğer yeni bir yol izlersek, onlar bu yolu kullanırlar! Open Subtitles بمعنى أخر, إذا عملنا طريق !
    Diğer bir deyişle, Amerikan komutanları gibi hareket etmedi. Open Subtitles بمعنى أخر أنه لم ينتهج فى قيادته منهاج القادة الأمريكان
    Yan odada çok ağır cisimler varsa Diğer bir deyişle komşu bir evren varsa onun çekim gücünü göremesem de hissetmem gerekir. Open Subtitles لو كانت هناك أجسام ضخمة في الغرفة المجاورة أو بمعنى أخر في الكون المجاور عندها ينبغي أن أشعر بأنجذاب
    Diğer bir deyişle, 1800 lerde ortalama bir insan bir mum alabilecek kadar zengin değildi. TED بمعنى أخر , الشخص العادي بالدخل العادي لم يكن ليوفر شمعة في 1800 .
    Diğer bir deyişle, birleşiriz. Open Subtitles بمعنى أخر ، إننا مندمجان معاً
    Başka deyişle, kanlı bir yüzleşmeye doğru gidiyorsunuz. Open Subtitles بمعنى أخر,نحن نشعر أنك متجه الى عرض عنيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more