"بمغازلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • flört
        
    • ipliği
        
    Paige, Sen lisans ile flört gerekiyordu, Open Subtitles بايدج ، من المفترض أن تقومي بمغازلة العزاب
    Hani sen Lemon'la bir ilişki yaşadın ve ben de George'la flört ettim. Open Subtitles لدي بعض الأخبار السيئة جداً جداً إليك أتعلم عندما حظيت بعلاقة مع ليمون و أنا قمت بمغازلة جورج
    Kulüpte birkaç hafta birbirimizle flört ettik. Open Subtitles كنا نقوم بمغازلة بعضنا البعض للأسابيع الماضية في النادي
    Satış uğruna doktorlarla flört etmek hoşuma gitmiyor çünkü. Open Subtitles لأنني لا أشعر بالارتياح من بيع الأدوية بمغازلة الأطباء
    # Yeni arkadaşlarla tanış ör ipliği # Open Subtitles تقابل أصدقاء جدد و تقوم بمغازلة الناس
    # Yeni arkadaşlarla tanış ör ipliği # Open Subtitles تقابل أصدقاء جدد و تقوم بمغازلة الناس
    Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir. Başkalarıyla flört etme veya aldatma gibi devamlı suçlamalar getirir. Siz kaygılanacak bir şey olmadığını, sadece onu sevdiğinizi söylerken sizi dinlemeyi reddetmeyi getirir. TED الغيرة الحادة تجلب أيضًا التملك وعدم الثقة، اتهامات متكررة بمغازلة الآخرين أو الخيانة، ورفض الاستماع إليك عندما تخبرهم أنه ليس هناك ما ينبغي أن يقلقهم، وأنك تحبهم.
    Ama kızıyla flört etmene göz yumacak değil. Open Subtitles ... ولكن ذلك لا يعني أنه سيسمح لك بمغازلة إبنته.
    - Andy'le de flört ettin. - Etmedim. Open Subtitles ـ ثم قمت بمغازلة آندي ـ لم أفعل
    Basına sızan fotoğraflarda görülen genç kadın oradaki erkek memurları flört ederek baştan çıkarıp katilin kaçmasına yardımda baş rolü oynamış. Open Subtitles "الشابة التي ظهرت في لقطاتِ مسربة" " ساعدت المتهم في الهرب" "بمغازلة الضباط الموجودين"
    Babam, annenle flört mü ediyor? Open Subtitles هل والدي يقوم بمغازلة أمك ؟
    Ve seni Lucy Bitchface ile flört etmekle suçladığım için özür dilerim , çünkü yapmadın. Open Subtitles و أعتذر عن اتهامك بمغازلة (لوسي بيتش فيس) لأنك لم تكن تغازلها
    O koduğumun psikopatıyla flört etmeye başlamasaydın... Open Subtitles "لو لم تقومي بمغازلة ذلك المريض نفسيًا لما..."
    Ne? Kimse kimseyle flört etmiyor. Open Subtitles لم يقُم أحد بمغازلة أحد
    Liam yaşlı bayanlarla flört etmez. Open Subtitles (ليام) لا يقوم بمغازلة كبيرات السن.
    O kızınla flört etmekle meşgul. Open Subtitles -إنّه مشغول بمغازلة ابنتك
    Alistair'la flört etmiyor. Open Subtitles (إنها لاتقوم بمغازلة (أليستر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more