"بمفهوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kavramı
        
    • kavramına
        
    • anatomiksel
        
    Aslına beni endişelendiren, bana son derece modası geçmiş gibi görünen tüm dünya liderliği kavramı. TED بالفعل، ما يقلقني هو كل هذا الاعتقاد بمفهوم قيادة العالم الذي يبدو لي بالٍ بشكل كبير.
    Örneğin, muhtemelen "sürü bağışıklığı" kavramı çoğunuza tanıdık geliyor olabilir. TED على سبيل المثال، معظم الناس قد يكون على دراية بمفهوم مناعة القطيع
    Erotizm batı icadıdır, iyi ve kötü kaynaklı bir Hıristiyan kavramı kuralları çiğneme, günah işleme. Open Subtitles الشبق هو اختراع غربي بمفهوم مسيحيّ مبنيّة على أفكار من الخير والشرّ, المعصيّة والخطيئة الأصليّة.
    Tepeden tırnağa beyazlar içinde evlenme kavramına biraz serbest bir yorum getirmemiş misin sence? Open Subtitles لأظن انكِ تمرين بمرحلة ليبرالية بمفهوم الزواج الأبيض. أليس كذلك ؟
    Kişisel alan kavramına hiç saygın yok değil mi? Open Subtitles هل تؤمنين بمفهوم اعطاء مساحه للشخص للتحدث بحريه ؟
    Reddettikleri şey anatomiksel kavramdı ve onu bir başka şeyle değiştirdiler ve bu güzel radikallik bizi 200 senedir tutuyor. TED ما رفضوه هو مفهوم تشريحي وإستبدلوه بمفهوم آخر كان راديكالياً متطرفاً جميلاً وصمد لمدة 200 عاما .
    Böyle bir vuruş kavramı sana tanıdık mı geldi, Art? Open Subtitles هل أنت على دراية بمفهوم المواجهة يا آرت؟
    Üçüncü soru iş birliği kavramı hakkında. TED يتعلق السؤال الثالث بمفهوم المشاركة.
    Genelinde düşüncelerinizin çoğunluğuna katılıyorum ama bizim, yani Liberal Partinin, özgürlük kavramı ile ne vaadettiğini tam olarak anlayamadım. Open Subtitles ملتزمون بالكامل بمفهوم الحريّة؟ -ننوي مدّ أحقيّة الإقتراع -لكلّ الرجال؟
    İnsanların uyum sağlama kavramına şaşırmaya devam ediyorum. Open Subtitles انا مستمر بالاندهاش بمفهوم الانسان من التأقلم
    Ancak bu hastalığa nasıl baktığımız ve tabii bağımlılığa gelince hastalık kavramına nasıl baktığımız bağımlılıkları olan kişileri nasıl tedavi ettiğimizde muazzam bir fark yaratır. TED لكن كيف نرتبط بذلك المرض... بالفعل، كيف نرتبط بمفهوم المرض عندما يتعلق الأمر بالإدمان ... تحدثُ طريقة ارتباطنا فرقًا كبيرًا في كيفية معالجتنا للأشخاص المدمنين.
    İyilik kavramına inanır mısın? Open Subtitles هل تؤمن بمفهوم الخير العميم؟
    - kavramına aşığım, evet. Open Subtitles عاشق بمفهوم عام، أجل.
    Kurucularımız bu fikri reddetti, ve onu başka bir anatomiksel kavramla değiştirdiler, ve bu kavram tüm insanların eşit yaratıldığıydı. TED الآباء المؤسسين رفضوا تلك الفكرة , وإستبدلوها بمفهوم تشريحى جديد , وذلك المفهوم كان يقول أن كل الناس خُلقوا متساوين .
    Yani bunun bir kısmı, bize getirdikleri konsept anatomiksel benzerlikler hakkındaydı. TED ولذا كجزء من ذلك , كانوا يأتون إلينا بمفهوم عن القواسم التشريحية الموحدة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more