"بمقبض" - Translation from Arabic to Turkish

• kabzalı
• saplı
• koluna
• sapıyla
• kolu arasına
• kabzası

Siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı pantolonunun içine sokmuştu.
تخيلت ان معة مسدس فضى بمقبض اسود معلق فى بنطالة

Pantolonunun arkasına soktuğu siyah kabzalı, gümüş renkli bir silah taşıyordu.
لقد كان معة مسدس فضى بمقبض اسود معلق فى بنطالة

Kısa, kemik saplı, 50 papel. Önemli olan, bu bilgi aslında hiç yok olmadı.
إنها قصيرة، بمقبض عظمي، مقابل 50 دولاراً. وفي الواقع، الشئ المهم هو أن هذه المعلومات لم تموت بتاتاً.

Büyükannemin fildişi saplı, çok güzel bir bıçağı vardı.
كان لدى جدتي سكين جميل جداً بمقبض من العاج

Bir kitapta da dişine bir ip bağlarsan ve diğer ucunu kapının koluna bağlarsan, kapıyı çarptığında süt dişini de çekip çıkarırmış.
و ربطت طرف الخيط الاخر بمقبض باب تستطيع ان تصفق الباب فيقلع سنك

Bir seferinde arabada bıçağın sapıyla ona vurdum. Ama tutturamadım.
لقد ضربته مرة بمقبض الباب فى السيارة

İstersen ayak parmağınla kapı kolu arasına bir ip bağla.
لماذا لاتربط أصبع قدمك بمقبض الباب

Çoğu silahın kabzası siyah veya gümüş rengindedir.
معظم المسدسات بمقبض اسود او فضى

Ayrıca elinde siyah kabzalı bir bıçak varmış. 22. sıra.
وكان يحمل سكينة بمقبض أبيض سطر 22

- Ama belki de taşıdığı pantolonuna sıkıştırdığı siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı.
مسدس فضى بمقبض اسود فى بنطالة

Nadir bir silah. Mateba, model 6. Özel yapım ahşap kabzalı.
ماتيبا موديل ٦، بمقبض خشبي.

Tahta saplı bir fırça. Oyuncak ayı. Kırmızı bir uğur böceği.
فرشاة بمقبض خشبية، دبدوب، دعسوقة حمراء

Bir ihtimal koyu saplı bir çakınız olabilir mi?
هل سأجد لديك واحده بمقبض داكن ؟

Siyah saplı ve tekerlekli olan mı?
التي بمقبض أسود و عجلات؟

ve daha önce bahsettiğim kapı koluna tutunmuş kancaya demişki.
وكانهناكعقاف.. كان عالقاً بمقبض الباب

Kafam kapı koluna çarptığından beri mi?
سحقتَ رأسي بمقبض الباب ذاك؟

Polisler devamlı eve geliyordu. Bir seferinde arabada bıçağın sapıyla ona vurdum.
لقد ضربته مرة بمقبض الباب فى السيارة

Bir 38'lik Fildişi antika bir kabzası var.
38 بمقبض عاجي أثري.