"بمكانٍ آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka yerde
        
    • başka bir yerde
        
    • Bir yerlerde
        
    • başka bir yere
        
    Eğer nereye gideceğini bilirsem seni başka yerde göstermem daha kolay olur. Open Subtitles من المساعد أن أعلم أين ستكون حتي أتظاهر بأنك بمكانٍ آخر
    Bu kokuyu başka yerde de aldım yakın zamanda. Zayıf ama kesinlikle şüphe bırakmayacak miktarda. Open Subtitles لقد شممته أيضاً بمكانٍ آخر مؤخراً بشكل ضعيف لكن ملحوظ
    Her başarısızlığımda ya da ihmalimde ya da bir öncelik belirlediğimde, başka yerde ölen birinin sorumluluğunu taşıyorum. Open Subtitles كلّ مرّة أفشل، أو أهمل أو أجعل الأوّلوية أكون مسئولاً على وفّاة شخص بمكانٍ آخر
    Hepimize bir iyilik yap ve başka bir yerde dükkan aç. Open Subtitles اصنع معروفًا للجميع، وافتتح متجرًا بمكانٍ آخر
    Hepimize bir iyilik yap ve başka bir yerde dükkan aç. Open Subtitles اصنع معروفًا للجميع، وافتتح متجرًا بمكانٍ آخر
    Hepimize bir iyilik yap ve başka bir yerde dükkan aç. Open Subtitles اصنع معروفًا للجميع، وافتتح متجرًا بمكانٍ آخر
    - Bir yerlerde lisansınız olsun da. Open Subtitles حسنٌ، لابأس بذلك طالما أنّه مسموحٌ لك بممارستها بمكانٍ آخر
    - Emin oluyorum sadece. Bence baban cidden başka yerde. Open Subtitles أنا أتأكد وحسب, أنا حقًّا أعتقد والدك بمكانٍ آخر.
    Babam başka yerde değil. Tam burada ve hemen eve gitmek istiyorum. Open Subtitles ليس بمكانٍ آخر, إنه هنا، وأنا اريد الذهاب للمنزل.
    başka yerde yapın. Open Subtitles قوموا بذلك بمكانٍ آخر.
    başka yerde etme o zaman. Korkmayın. Open Subtitles حسناً أفعل هذا بمكانٍ آخر
    başka yerde olmaz mı? Open Subtitles -أيمكننا ان نقوم بها بمكانٍ آخر
    Git başka yerde düşün. Open Subtitles .إذهب للتفكير بمكانٍ آخر
    - Gelin Bayan Poole. Efkârını başka yerde dağıtalım. Open Subtitles تعالي برفقتي، يا آنسة (بول) سنغرق بأحزانك بمكانٍ آخر
    Sanırım bunu başka bir yerde kanıtlıyorsun. Open Subtitles لقد كنتُ أفترض أنّك كنت تُثبت ذلك بمكانٍ آخر
    Ama bunu gidip başka bir yerde yapar mısınız lütfen? Open Subtitles لكن أبوسعكِ الذهاب وفعلٌ ذلك بمكانٍ آخر من فضلكِ؟
    Ben de öyle düşünmüştüm fakat şimdi başka bir yerde yaşamayı hayal ediyorum. Open Subtitles كنتُ اعتقد ذلك لكنني ارى الآن بأن لدي ! حلمٌ بالسُكنى بمكانٍ آخر
    Burada istediğin kadar kalabilirsin ama istediğin yine kafayı bulmaksa bunu başka bir yerde yapman gerek. Open Subtitles أتدرين، يمكنُكِ المكوث هنا بقدرما ترغبين ولكنإنكانتخطتكِهيالإنتشاءمجدداً ... سيتوجب عليكِ فعلها بمكانٍ آخر
    Gerçek bombacı başka bir yerde yatıyor. Open Subtitles فصاحب التفجير الحقيقي موجود بمكانٍ آخر.
    O halde git kefaretini başka bir yerde öde. Open Subtitles . إذاً، اذهب وابحث عن خلاصك بمكانٍ آخر
    Bir yerlerde kafayı buluyor olmalı. Open Subtitles اعتقد لكنتِ سعيده بمكانٍ آخر
    12 yıl, 8 kat ve bir çöp tenekesi önce hasta kaburgalarını kırmış ve dalağını yaralamış kopan ufak dalak parçaları kan dolaşımına katılmış ta ki başka bir yere gidip yapışasıya kadar. Open Subtitles لقد كسر ثلاثة ضلوع وأتلف طحاله فانفصلت أجزاء منه ودارت بمجري الدّم حتّى استقرت وارتبطت بمكانٍ آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more