"بمكتبك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ofisinde
        
    • Ofisini
        
    • ofisine
        
    • ofisinizde
        
    • Ofisindeki
        
    • Ofisinizi
        
    • masana
        
    • Bürona
        
    • Büronu
        
    • ofisinize
        
    ofisinde duran şu çerçeveli mektup. Open Subtitles حسناً، تلك الرسالة التي وضعتها في إطار بمكتبك.
    ofisinde oturuyorduk, ben senin kanependeydim. Aynen böyle. Open Subtitles لقد كنت جالسة بمكتبك, على أريكتك, بنفس هذه الطريقة
    Ofisini aradık ve oradaki kız bu işi kendisinin yaptığını söyledi. Open Subtitles لقد اتصلنا بمكتبك, فأخبرتنا السيدة هناك, بأنك طلبت منها القيام بأبلاغ زوجته
    Anlamıyorsun! Geçebileceğime dair söz verdiler... / Ofisini ara. Open Subtitles انت لاتفهم انهم وعدوني باني استطيع ـ ـ اتصل بمكتبك
    Saat beş gibi onları ofisine getiririm. Open Subtitles أنا سأجلبهم بمكتبك في حوالي الساعة الخامسة
    Yarım saate, ofisinizde olurum ama yalnız gelmelisiniz. Open Subtitles يمكنني أن أكون بمكتبك خلال نصف ساعة، لكن يجب أن تأتي بمفردك
    Belki Ofisindeki hava daha iyidir. Soru sormuyorum. Open Subtitles ربما يكون المزاج أفضل بمكتبك أنا لا أطلب منك ذلك
    Ofisinizi arayacağız. ofisinize, yarın öğleden sonra geleceğinizi açıklayacaksınız. Open Subtitles اتصل بمكتبك و اخبرهم أنك ستكون هناك غداً عصراً
    ofisinde seni töhmet altında bırakan kırmızı bir don var. Open Subtitles توجد لدينا لباس داخلية حمراء مدسوسة بمكتبك
    Bunu trajik bir biçimde senin ofisinde sonlandırdığım için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسف أنه عندما وأخيراً سمحت الفرصة كنتُ بمكتبك
    İlle süslü ofisinde düz duvara mı tırmanmam gerek? Open Subtitles هل احتاج إلى التمخطر بمكتبك المزين لإثبات ذلك؟
    Rica etsem seninle ofisinde biraz konuşabilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا ان نتحدث معك بمكتبك ؟
    ofisinde çalışmak istemiyorsan, klinikte çalışabilirsin. Open Subtitles اعمل بالعيادة إن لم تود العمل بمكتبك
    Yoksa Ofisini ona göre hazırlardım. Open Subtitles معاق وإلاّ لكنتُ أجريتُ التعديلات اللازمة بمكتبك
    Ofisini aradım,ama dışarıda olduğunu söylediler. Open Subtitles جربت الاتصال بمكتبك ولكنهم قالوا أنك بالخارج
    Neye malolduğu önemli değil. Hattı kes, yoksa elektrik Ofisini ararım. Open Subtitles لا يهم، ولكن لا غش أفصله فحسب وإلا سأتصل بمكتبك
    Sana merhaba demek için ofisine uğradım ama sen koşmaya başladın. Open Subtitles لقد مررت بمكتبك لألقي التحية وإذا بك تهرب راكضاً
    ofisine asarsın diye düşündüm, masanın karşısındaki duvara. Open Subtitles فكرت ربما تعلقها بمكتبك بالجدار المقابل لمكتبك.
    Kapı açıktı. Sanırım telefonumu ofisinizde unuttum. Open Subtitles لقد كان الباب مفتوحاً أظنني قد تركت هاتفي بمكتبك
    Benim için bir şey daha yapmanı istiyorum. Bunu Ofisindeki telefonla birlikte FBI'a ver. Open Subtitles أريدك أن تفعل شيئًا آخر من أجلي، خذ هذه و سلِّمها للـمباحث الفيدرالية مع الهاتف الخلويّ الذي بمكتبك
    Ofisinizi arayıp istediğinizi söyleyebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك الاتصال بمكتبك واخبارهم بما ترغب به
    - İhtiyar bir editör olarak masana zincirlenmek istemezsin, değil mi? Open Subtitles تظني؟ لا تريد أن تكون مُقيّد بمكتبك ككاتب عجوز، أليس كذلك؟
    Öğlen Bürona geldim ama yoktun. Open Subtitles لقد مررت بمكتبك اليوم للغداء ولم تكونى هناك
    Büronu aradım. Nerede olduğunu onlar söyledi. Umarım sorun değildir. Open Subtitles لقد إتصلت بمكتبك ، لقد أخبروني أين أنت ، آمل أنك لا تمانعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more